“Hiç geçmeyen, hiç unutulmayan şeyler var. Ölünceye kadar insanın sırtından atamayacağı şeyler…” Evet, Yusuf’un çocukluğundan itibaren yaşadıkları elbette kolay şeyler değildi. Hep vakar duruşu, gururunu bir dizgin gibi elinde tutuşu belki de onun hayatını daha da yorucu yapan unsurlardı. Acaba Şahende, iyi bir karekter olsaydı roman yeknesak mı olurdu, yoksa “Kuyucaklı Yusuf” eksiltili olarak son mu bulurdu? İyilerin kazanması için kötülerin var olması gerek! Yine acaba Yusuf, kazandı mı?!