Unutma, hiç kimse ışıklarla dolu bir hayata sahip değil. Aksine, sorsan herkes berbat hayatlar yaşıyor fakat çok az kişi yıldızlara bakıyor.
Eminim yıldızlar seni çok sevecek!
Şu yaşıma geldim, daha ne kadar yaşarım bilmiyorum, yaprakların "ben âlâyım" dediğine inanmadım hiç. İnsan dışında hiçbir varlık, sanıyorum kendini âlâ filan görmez. Altın oranı doğa bilir, onunla övünmek bile bizim haddimize düşer. Ne güzel böcekler var biz öyle diyoruz diye. Ne güzel dallar var perçemlerinde çiçekler... Görüyoruz. Diye.
Ama insan kendine mal ettiği için böbürlense de, asla incinmiyor kendisinden aşağıda bir varlığın tavrına. Yani; güzelliğine, rengine, ismine karar verdiği bir varlığın...
Kerteriz olarak yine benzerini alıyor ve benzerinin ona acımasız muamelesini yaşayan herhangi başka mahluk zaten yapamıyor. İnsana mahusus haller var ki burda; edilen sözün ayrıştırıcı önemi gözümüzü çıkarıyor.
Neyse... sessiz sedasız Brecht oyununa gidecek idim, nereden karşıma çıktı bu yol şimdi. Ha unutmadan, bugün özel bir gün :
Babam hep "keşke" diyordu,
Babamı bıraktım.