Cemal Süreya
Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim; yüreğim kadar acımaz nasıl olsa.
Şems-i Tebrizi
Düzenim bozulur,
Hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme.
Kendimizi kandırmaya hiç gerek yok. Bizler artık kuşkuya düştüğümüz ortak idealimiz için kılımızı bile kıpırdatmaya üşenirken o bu işe canını koydu. Ona en azından bir saygı borcumuz var.
Kitaplarda “Misak-ı Milli sınırları”nı Edirne’den Kars’a hep çizdik ama, pratikte Ankara’nın ötesini hep “üvey evlat” gibi gördük… Kendimizi kandırmaya hiç gerek yok! Hâlâ memuru, bürokratı, polisi cezalandırmak için “sürgün” yeri Doğu, Güneydoğu…
" Bilmiyorum ama tahmin etmek zor değil, " dedi .
" Kendimizi kandırmaya hiç gerek yok . Bizler artık kuşkaya düştüğümüz ortak idealimiz için kılımızı bile kıpırdatmaya üşenirken o bu işe canını koydu. "
Genelimiz için aslında bizden kaynaklanmayan bir nedenden dolayı çoğumuzun başımızın belası dediğimiz matematik aslında o kadar da zor değil. Ben yapamam ben beceremez gibi bahanelerle kendimizi kandırmaya hiç gerek yok. Eser matematiğe bakış açımızı tamamen değiştirip yeni bir boyut kazandıracak.
Olduğun şey ol..
"Hayat yalnızca şu anda var ve şu anda sonsuz ve sonsuzdur. Çünkü şu an sonsuz derecede küçüktür; biz onu ölçemeden yok olup gitmiştir ama yine de sonsuza dek var olmuştur... Kendinize inanabilirsiniz. hayatla ve onun ebedi Şimdi'siyle uyum içinde değilsiniz; ama olamazsınız, çünkü siz hayatsınız ve Şimdi varsınız."
“Bugün bozanın az içilmesi yarın içilmeyeceği anlamına hiç gelmiyor. Hindistan’a giden iki ayakkabıcı kapitalistin tarihî hikâyesini işittin mi? Biri ‘Burada millet yalınayak, bunlar ayakkabı almaz hiç’ demiş ve geri dönmüş.”
“Orada kapitalist yok muymuş?”
“Öteki, ‘Burada yarım milyar çıplak ayaklı adam, yani büyük pazar var’ demiş ve sebat etmiş ve Hindistan’a ayakkabı satıp zengin olmuş. Nitekim ben sabahları nohutlu pilavda kaybettiğimi akşamları bozada fazlasıyla geri alıyorum...”
“Sen iyi bir kapitalist olmuşsun,” dedi Süleyman. “Ama boza Osmanlı zamanında alkolün işini gördüğü için çok içiliyormuş, hatırlatayım. Hintli’nin olmayan ayakkabısı değil boza... Bozada alkol yok diye kendimizi kandırmaya gerek de yok artık. Alkol zaten serbest."
Dini Konularda Kendini Kandırmanın 40 Yolu
Dini yükümlülüklerini yerine getirmemek için hem kendini, hem de çevresini kandırmada her türlü kurnazlığa aklı eren ama Allah'ın apaçık emir ve delilleri karşısında kör, sağır ve dilsiz kesilen insan. Allah'ın tüm uyarılarına rağmen şeytanın adımlarını izleyen, kendisini Allah'a
Ah Veronika ah… Bu üç noktanın ardından, hikayenin ne kadar etkileyici olduğundan bahsetmeyi ve bu doğrultuda kitabı övmeyi çok isterdim; fakat senaryo biraz farklı olacak.
Her şeyden önce bir noktaya açıklık getirmek ve tavsiyede bulunmak istiyorum; kitabın kapağına ya da başlığına bakıp başından sonuna kadar kasvetli, depresif ya da sizi dibe