Bir ışık yakma bu satırlara aydınlanmasın sayfalar, hiç bir zaman sana gülen olmayacak, kız çocuğu. Anla diye sana bu satırları yazıyorum. Yaşarken de göreceksin. Oğlum bugün bana hoşlandığı kızdan bahsetti. Kızda ona karşı boş değilmiş. Sürekli olarak gülüyor, mutluluktan ağzı kulaklarına varıyor. Aşk insanı gerçekten sersemletir. Buna Haris'e aşık olduğumda bende yaşamıştım. Senin aşktan yana hiç gülmeyecek kız çocuğu. Sana kimse aşkla gülmez.
Çocukla ebeveyn, insanla insan ve kadınla erkek arasındaki bağları kopardık. Artık kimse karısına, çocuğuna ya da arkadaşına güvenmeye cesaret edemiyor. Fakat ileride artık eş ve arkadaş da olmayacak. Çocukları, tıpkı bir tavuğun altından yumurtalarını alır gibi, doğduktan sonra annelerinden alacağız. Cinsellik içgüdüsü yok edilecek. Üreme, yiyecek karnelerinin yenilenmesi gibi senede bir kez yapılan bir formalite haline gelecek. Orgazmı ortadan kaldıracağız. Nörologlarımız bu konudaki çalışmalarını sürdürüyor şu an. Parti'ye sadakat haricinde herhangi bir bağlılığa izin verilmeyecek. Büyük Birader'e beslenen sevgi haricinde sevginin herhangi bir türüne yer olmayacak. Yenilen düşmana zafer kahkahalarıyla gülmek dışında kimse gülmeyecek. Sanat, edebiyat, bilim yapılmayacak. Mutlak güce sahip olduğumuzda bilime ihtiyacımız kalmayacak artık. Güzellik ile çirkinlik arasındaki ayrım ortadan kalkacak. Merak duygusu olmayacak, kimse hayattan keyif almayacak. Bütün rakip zevkler yok edilecek. Fakat her zaman -bunu hiç unutma Winston- her zaman güç zehirlenmesi olacak, sürekli artacak, sürekli derinleşecek. Her zaman, her an zafer coşkusu, çaresiz bir düşmanı ezip geçmenin heyecanı yaşanacak. Geleceğin resmini görmek istiyorsan postalın altında kalmış bir insan suratı düşle -ve bunun sonsuza dek süreceği.
Bir Annenin Gözyaşları Günlüğünden Alıntı
Bir ışık yakma bu satırlara aydınlanmasın sayfalar, hiçbir zaman sana gülen olmayacak, kız çocuğu. Anla diye sana bu satırları yazıyorum. Yaşarken de göreceksin. Oğlum bugün bana hoşlandığı kızdan bahsetti. Kız da ona karşı boş değilmiş. Sürekli olarak gülüyor, mutluluktan ağzı kulaklarına varıyor. Aşk insanı gerçekten sersemletir. Bunu Haris'e âşık olduğumda ben de yaşamıştım. Senin aşktan yana yüzün hiç gülmeyecek, kız çocuğu.
Sana kimse aşkla gülmez, güldürmez.
Başlamadan önce, bilin ki hiç de beklenen hikâyeler yok, kurulan satırların içinde. Ne arzın sonunu arayan bir kör, ne sefil bir gencin dramatik sonlarla bezenmiş kırık aşk hikâyesi, ne de güzel bedenlerin mutlu sonla biten pembe öyküleri...
Satırlar tükendiğinde hiç kimse ağlamayacak, kurulan bir cümle hiçbir zihni aydınlatmayacak. Kimse gülmeyecek. Hiçbir cümlenin altı, parlak kalemlerle çizilmeyecek. Hiç kimse gerçekten ölmeyecek. Tarih masalları anlatılmayacak, kimse anılmayacak, kimse için yas tutulmayacak.
Yüzyıllar boyu sürecek yeni bir macera, böyle bir kitapla başlamayacak...
Bildiklerinizi bir kenara bırakmaya, ezberlerinizi bozmaya niyetli değilseniz... Mutlu sonlar, tutkulu aşklar, cinsellik kokulu anılar, ideolojik kurgular, tarihten masallar, şiirler ya da şarkılar, romantik bir komedi, belki de ucuz gerçek yaşam hikâyeleri ise beklentiniz...
Burası başka bir dünya...
Varlığımız için özür dileriz...
-Kitapyurdu.com-
#anarşistkek
Bu deniz deli, bu sandal kırık.
Ve ellerim kan ter içinde artık.
Bütün ışıklara sırtımı döndüm,
Bütün ışıklardan kaçtım.
Ben bir garip adamım Dilara,
Körkütük karanlıklara aşık..
Beni, üç odalı bir mahzene koymuşlar,
Kapılar kapatıyorum, kapılar açıyorum.
Aşka susadığımda bir ömür boyu
Tenhalarda yıllanmış kanımı içiyorum.
Bunu ben
Sana bir öğüt vermemi istersen şu sözümü kulağına küpe et: Gelecekte dürüst ol ve yalan söyleme, çünkü bir kadın yalan söyleyen bir erkeğe saygı duyamaz.