YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nereden başlayabileceğinizi anlattım: ytbe.one/d2xQVSEUsUU
Bu incelemeyi sizin yorumlarınız yazdı. Nasıl mı?
Kitabın yazarı Frankl'a göre her insanın anlam arayışı kendisine özgüdür. Buradaki okurlara şu soruları sordum: Kendi anlamınızı nerede arıyorsunuz? Gelecek için bilinçli çocuklar
Tatar Çölü, yalnızlığın, yanlış tercihlerin, alışmanın, vazgeçememenin, beklemenin, umut etmenin, acı çekmenin, özlemenin, yaşamın, ölümün kitabı... Kısacası insan hayatı içerisinde yer alan en gerçek duyguların kitabı.
Yalnızlık ömür boyudur. İnsan ne kadar büyük kalabalıklar içerisinde bulunursa bulunsun yalnızdır. Ne yaparsa yapsın bu uçsuz
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Okuyalı epey zaman oldu. Açıkçası bu kitabı incelemek isteği bu sitedeki incelemeleri okuyunca oluştu. İnceleyenlerin birçoğu uzun uzun açıklamak, örnekler vermek, neden desteklediğini anlatmak yerine adeta Muazzez Hanım’ın fanı gibi okunmalı, mükemmel şeklinde yorumlar yapıyor. O kadar garip, şişirilmiş inceleme
‘1K kutsal kitaplar serisi’nden Şibumi’nin incelemesi vesilesiyle herkese selamlar...
Çok net hatırlıyorum, siteye ilk üye olduğumda ‘bu kitaba sahip olmayanları burada barındırmıyorlar herhalde’ diye bir kaygıya kapılmış, Ocak 2018’de hemen sipariş etmiştim kitabı. Ancak kitabı almak da yetmiyor tabii. https://1000kitap.com/Nordavind ‘nın
“Ya birlikte kardeş gibi yaşamayı öğreneceğiz ya da aptallar gibi hep beraber yok olacağız.”
Karakterimiz : KA
Olmazsa olmaz olgumuz : KAR
Mekan : KARS
Kelimelerin sihrine inanırım. Acaba diyorum Orhan Pamuk buna başvurmuş olabilir mi? Mümkündür :) George Perec'in 'Kayboluş' isimli kitabında 'e' harfini kullanmadan bir roman yazmış olması
Oğuz Atay'ın en sevdiğim kitabı, ölümsüz eseri Tutunamayanlar için bir inceleme yapamamış olmanın huzursuzluğunu yaşıyorum uzun zamandır. Kitap benim en sevdiğim kitap, hayatımın romanı fakat onu inceleyebilecek cesareti kendimde bulamadım. Sonunda yeniden okuyup, kendi yorumumla inceleme paylaşmaya karar verdim.
Oğuz Atay kitaba başlarken
Dün gece, ta ki Dostoyevski’yi meze edinceye kadar, her cuma gecesi gibiydi bizim için; sıradan. Dört er kişiydik, son zamanlarda keşfedip artık yeni saplantımız olan bir Azeri restoranında. Şarabımız da yeni takıntımızdı G.Afrika'dan. Yeni bir şeyleri olmalı insanın, yenilemeli hayatını. Yine, ama yeni diyebilmeli şarap da olsa. Gerçi
YouTube kitap kanalımda Hakan Sarıpolat'ın Cıs kitabını önerdim: ytbe.one/o73ZS-Wrw04
4 yıl önce "Eskiden buralar hep dutluktu" diyebileceğimiz sessiz sakin zamanlarda, almışım başımı hunharca Stefan Zweig okuyorum. Ama ne okuma... Satranç'lar, Korku'lar, Gömülü Şamdan'lar... Bütün kitaplarını bitirmeye ant
Sağlık uyarısı!! Uzun bir yazı, ben uyarımı yapayım da sonra “gözüm senin yüzünden bozuldu” deyip tedavi masraflarını ödetmeye kalkarsanız karışmam! Hiç okumamak seçeneğine de sahipsiniz, sağlık söz konusu, doktor tavsiyesi ile okumayacak olanlara hak veririm. Herkes kendince ölçsün: Kitabı yeniden yazmaya niyetlenip yarı yolda vazgeçmişim gibimsi