Günaydın..
"Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyuduğum için de kendimden nefret ediyorum."
Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum.
Sayfa 426 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Sözümü geri alıyorum. – Hayır, hayır, diye sözümü kesti. Senin mutluluk içinde yaşamandansa talihsiz olman daha çok hoşuma gider, bundan emin olabilirsin. Versilov gülümseyerek: – Sevgili dostum, hayatta bazı küçük talihsizliklere katlanmasını bilmeli, diye mırıldandı. Talihsizlikler olmasa yaşamaya ne gerek var ki!.. Sinirli sinirli
Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum.
Sayfa 426Kitabı okudu
Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyuduğum için de kendimden nefret ediyorum.
Sayfa 426
Bayramoğlu anlatıyor...
“İnce Memedi görmedim ya, duydum. Ben ona şaşıyorum Murtaza Ağa. Dediklerine göre küçük de bir çocukmuş. Ben kendimi bildim bileli bu adam kadar milletin tapındığı bir insan görmedim. Bu millet ne Köroğlunu, ne Çakırcalıyı, ne Gizik Duranı, ne Kırkgözün şehit ermişlerini, hiç, hiçbir kimseyi bu kadar sevip böylesine ermiş mertebesine yükseltmedi. Şaşıyorum, ne var bu çocukta, ne yaptı da millet onu bu kadar sevdi, anlamadım. Yaşlı, bir ayağı çukurda Abdi Ağayı öldürdü,o da iş mi?” Biz, diyecekti, biz böyle kaç tane... Vazgeçti. “Duydum ki, yıllarca bir delikte saklanmış saklanmış da geçende Ali Safa Beyi öldürmüş, sonra da gene tiklere karışmış gitmiş. Ne oluyor, ne bitiyor anlamıyorum. Benim bildiğim bir eşkıya elinden silahını bırakır bırakmaz ya öldürülür, uzun süre yaşayamaz, ya da Kürt Rüstem gibi, benim gibi elin diline pelesenk olur, ırgat olur, ırgatlıkta da rahat bırakmazlar, maskara olur. Ben bu küçücük çocuktaki sırrı hikmeti anlamadım gitti.”
Sayfa 327 - YKY, 29. Baskı, 2019.Kitabı okudu
Reklam
Tura
Asıl iyi ki var olan onlar, kabul et bunu diyor içim. Onlar da olmasa sen ne olursun ki, hiç olursun, hiç kimsesiz bir hiç, onlar iyi ki varlar da sen varsın böylece. . kendim için var mıyım yok muyum? . Zaten niye umutlanmıştım ki? İnsan hayatının bir yerinde hayatına bir bakar ve anlar, anlamıyorsa aptaldır, ben aptal değilim ama yine de
Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum.
Sayfa 426 - İletişim Yayınları
"Sen de degiştin. Yapma heyecanlar peşinde koşuyorsun Zeliha bir sevdiğini söylüyorsun, bir sevmediğini. Neden keman çalıştığın belli değil. İnsan bir işle sevdiği için uğraşır, başkasına yaranmak için değil. Zeliha'yı tehlikeli buluyordun, beni uyarıyordun. Şimdi oturmuş onun hoşuna gitmek için keman çalmaya çalışıyorsun. Bana istediğim rolü vermediği halde Salih Beye iyi davranıyorsun. Benim tiyatrodan anladığımı söylerdin. Şimdi Salih Beyi beğeniyorsun. Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum." Beni üzdüğünü görünce, dayanamadı özür diledi. Kimse nin ona karşı olmadığını söyledim. Zeliha'nın benimle ko- nuşurken ondan tatlılıkla bahsettiğini anlattım. Bu aşkın be nim için bir sonu olmadığını ben de biliyordum. Selim'e bu işlere karışmamasını söyledim. "Beni ilgilendirmeyen sıkın tılarınla başbaşa bırakıyorum seni," diyerek gitti. Bu konu- dan da bir daha bahsetmedi.
Sayfa 426 - SelimKitabı okudu
Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum.
Sayfa 426Kitabı okudu
Reklam
"hiç kimseyi anlamıyorum. insanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum."
Sayfa 426 - iletişim yayınları. şubat, 2024.Kitabı okudu
Canım Selim
Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum.
Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum için de kendimden nefret ediyorum.
Resim