Hiç mi ibret almıyoruz; Hz. Ebubekir'in (r.a.) bir iftar sofrasında ikram edilen bir bardak suyu dudağına götürünce hıçkırıkların boğazını düğümlemesinden ve ağlamasından? Hiç mi ders almıyoruz; niçin ağladığını soranlara cevaben; " Bir gün Efendimiz (s.a.v.) kendisine getirilen suyu içti ve ağladı; sonra -O gün nimetlerden hesaba çekileceksiniz- ayetini okudu ve 'işte bu nimetten de hesaba çekileceğiz' dedi. İşte bu olayı hatırladım bu yüzden ağladım." demesinden?
Sen hiç gönül kırdın mı?
Sayfa 21 - Destek Yayınları
Reklam
Dilime kırmamanın,gönlüme kırılmamanın ilmini istiyorum....
فَقُولَا لَهُ قَوْلًا لَيْنَا لَعَلَّهُ يَتَذَكَّرُ أَوْ يَخْشَى "Gidin o Firavun'a yumuşak söz söyleyin! Belki o, böylece aklını başına alır veya hiç değilse biraz korkar." Tâha, 44 Soru 1: Sert konuştuğunuz kişi, Firavun'dan daha ma zalim? Soru 2: Yoksa sert konuşan kimse, peygamberlerden daha mı üstün?!?! Hâşâ!
Nedir insanlığın aradığı? Nihai nokta nedir? Para, sağlık, sevmek, sevilmek... Bütün bunları istemesinin tek bir sebebi yok mu? Aslında mutluluğa ve huzura erişmeye çalışmıyor mu? Peki mutluluk bir şeylere sa- hip olmakla mı gelir, yoksa sahip olacak hiçbir şey is- tememekle mi? Belki de doğduğumuz günden itibaren bize bu öğretilmelidir. Bir şeylere sahip olma isteğinden arınmak. Bu keşke o kadar kolay olsa.
Sayfa 7
-Ana yine mi umudunu yitirdin? Hayata hiç mi güvenin kalmadı?
Sayfa 100 - Ötüken yayınKitabı okuyor
“Dünya mı güneşin çevresinde döner, güneş mi dünyanın çevresinde, hiç mi hiç önemi yok bunun. Kısacası, değersiz bir sorun bu. Buna karşılık, yaşamın yaşanmaya değmediği düşüncesine vardıkları için ölen nice insanlar görüyorum.”
Sayfa 21 - Can yayınları
Reklam
Fıtık Amca, o dolaylardaki sinemalarda oynayan bütün filmleri seyredip “Hazret-i Ömer’in Adaleti” adlı yerli filmi uygun bulup karısına o filmi görebileceğini söylüyor. Necmiye... Genç kadının adı. Gidiyor sinemaya... Fıtık Amcanın içi pırpır... Ertesi akşam erkenden eve dönüyor. Oh, çok şükür Necmiye evde. — Necmiyaa? — Efendim. — Ne yaptın ben
Sayfa 18 - Du Bakali N’olecakKitabı okuyor
Artık eskisi gibi herşeyi apaçık konuşamayız... bunları ne diye, neyin uğruna feda ettik? Hiç!... Mevcut olmayan bir şeye malik olalım derken mevcut olanları kaybettik... her şey bitti mi? Zannetmem. İkimizin de çocuk olmadığımızı biliyorum. Yalnız bir müddet dinlenmek ve birbirimizden uzak kalmak lazım. Ta birbirimizi tekrar görmek ihtiyacını şiddetle duyuncaya kadar...
Sizi korkutuyorum. Çok çirkinim öyle değil mi? Bana hiç bakmayın, sadece dinleyin.
Kader kararlaştırılmış, saptanmış bir kez; büyük ve sonsuz bir zorunluluk yönetir her şeyi. Her şeyin gittiği yere gideceksin sen de. Yeni bir şey değil ki bu! Sen zaten bu yasa için doğdun. Bu yasaya baban, annen, ataların, senden önce gelenler, kısacası hepsi boyun eğdiler. Her şeyi hiçbir gücün değiştirmediği, bükülmez bir nedenler dizisi bağlıyor birbirine, hepsini sürükleyip götürüyor. Ölüme adanmış olan ne büyük bir kalabalık geliyor peşinden! Nice kişi senin yanında olacak! Benim kanıma göre, binlercesi seninle birlikte ölseydi daha cesur olurdun. Binlerce insan, hayvan, sen ölmekte duraksadığın şu anda, şu ya da bu biçimde yaşamını yitirmektedir. Yoksa sen hep gitmekte olduğun yere hiç varmayacağını mı sanıyordun? Sonu olmayan bir yol yoktur!
Sayfa 278 - Jaguar Yayınları
Reklam
İyi bir hayvan yolda ezildi mi, bir çocuk hiç unutmaz bunu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.