"Eğer seni öpebilsem, duracağımı hiç sanmam. "
Sayfa 321
-Birini bekliyorsunuz. Bilal önüne baktı. -Haklısınız. Kendimi bildiğim günden beri bekliyorum. Onu nerede, nasıl arayacağımı bilemediğim için. -Sizce o da sizi arıyor mu? Bilal buruk bir sesle cevap verdi, başı önünde. -Hiç sanmam, ama beklemek zorundayım. Kadın alçak bir ses tonuyla cevap verdi. -O da sizi aramaya çıkmadıkça buluşmanız zor. Bir an duraksadı. -Belki de kendinizi ona duyuramadınız. Bilal başını salladı. -Belki, ama gelmeyecek de olsa beklemek zorundayım, yoksa yaşayamam. -Beklerken yaşayabiliyor musunuz?
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
egzersiz iyidir ha, ha, ha, hiç sanmam gözyaşlarıma aldırış etmeyin.
Sayfa 151 - haikuKitabı okudu
Sokrates
Size kendimden bahsedeyim. Bana kimse bu konularda bir şey öğretmedi ama bu işlere gençliğimden bu yana ilgi duydum. Beni yetiştirebileceklerini söyleyen Sofistlere ödeyecek param yoktu. Onların sırlarını tek başıma bulmaya da gücüm yetmez. Eğer Nikias ya da Lakhes bunu bulduysalar ya da öğrendiyseler, hiç şaşırmam. Ne de olsa benden daha zenginler. Bunu öğretebilecek bir öğretmen bulabilirlerdi. Ayrca benden daha yaşlıların, bu bilgiyi kendi başlarına öğrenmeye zamanları olmuş olabilir. Bu nedenle bir genci yetiştirmeyi becerebileceğimi sanmam. Zaten bu işlerden anlayanlar böyle olduğuna inanmasalar, gençler için neyin iyi neyin kötü olduğu konusunda bu kadar net konuşmazlardı. Söyledikleri şeye itiraz etmem, ama aralarında anlaşamamalarına şaşırıyorum.
Hah, diye soluğunu boşaltıyor, sen beni tanıdığını sanıyorsun. Tanımıyor muyum? Sanmam. Seni nasıl tanıyabilirim öyleyse? Bence bir insanı tanımanın bir tek yolu vardır, onu bitmiş kabul etmek. Onu artık yaşamıyor saymak. İnsan ancak böyle bakınca onu olduğu gibi, tamamlanmış olarak görebilir. Ama yaşayan birine böyle bakabilmek çok güç değil mi? Böyle bakmadıkça kimseyi tanıyamazsın, diyor kesinlikle. Belki bir ölçüde herkese böyle bakabilirim ben, ama sana.. asla. O zaman beni hiç tanıyamayacaksın, diyor.
Sanmam ..
Kadının en hoşuna giden şeylerden biri seven erkeğin küs­tahlığı değil midir?
Sayfa 96 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Zavallı Wilde’ım…
“İngiltere’de böyle bir kanun hiç yürürlüğe girecek mi?” “Hiç sanmam. İngiltere, her zaman insan doğasını kabul etmekten kaçınmıştır.”
Sayfa 201 - İletişimKitabı okudu
Siz rahat uyuyabiliyor musunuz? Hiç sanmam! Uykularımdan, sıhhatimden oldum.
< “Engelli çocuklar,  dedikleri gibi, Tanrı’nın bir cezasıysa, Meryem Ana'nın mucizeyle uğraşacağını hiç sanmam. Yukarıda verilen bu karara kesinlikle karışmayacaktır. Hem sonra aşağıda, kalabalığın arasında, tören alayları, gece,  onları kaybetme ve bir daha asla bulmama riskiyle karşı karşıyayım.” >
Acaba, doğduğu günden beri, bir defa olsun, hiç bir şeye güldü mü? Sanmam.
Reklam
Sonra beni tüketmek istedi: -hiç sanmam ama- dışarıda önemli bir varlık olabilirsin; evde, görevini yapan, eve uyan bir aksesuar ol, yeter.
Palyaçolar mutlu mudur? Hiç sanmam!
"Bunu ters anlamışsın Dill," dedi Jem. Palyaçolar hüzünlüdür, esas insanlar onlara güler.
1.064 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.