biz tanışmamıştık.
birer yaralı kuş gibi rastlamıştık resmen, gece yağmurunun soğuğunda.
sokulmuş birbirimize o yaralardan bir yuva yapmıştık sığınmak için.
Oysa en sevdiğimiz şeydi... Kocamustafapaşa'daki sobalı evimizden hatıramda kalan bir bir diğer güzel anı da buydu. Sonraki evlerimizin hiçbiri sobalı olmadığı için ve biz sobanın üzerinde pişmeyen kestaneden aynı tadı alamadığımız için, bu adetten de vazgeçmiştik.
Kimileri yaşamı hücrelerinde hissedebilmek için derin nefesler alırken, kimilerininse her nefes alışı ona bir gün bu nefesin duracağını hatırlatır ve şüphesiz ben bu lanetliler arasındaki yerimi çoktan almıştım.
Zaten daha fazla oyalanmamış, o sözünü bitirir bitirmez artık bu günaha girmeye, kafamdaki küfrü nihayet dillendirerek meşruiyetini yok etmeye karar vermiştim:
"Ben hayatımı sonlandırmaya karar verdim ve sen bana yardım edeceksin."