(Kâfirler azâbı gördükleri zemân çok kerre: keşke müslimân olsaydık diye temennî edecekler.) [Hicr sûresi: 2. âyet-i kerîmesi meâli]
Allah'ın Ruhundan Üflemesi Ne Anlama Gelmektedir?
Kuran'da 'nefh' kelimesi birkaç şekilde kullanılır. Bu kavram Âdem'e (15 Hicr 29; 38 Sad/72), Meryem'e ve diğer insanlara ruhun üflenmesi (32 Secde/9), sura üflenmesi (6 Enam/73; 18 Kehf/99; 20 Taha 102; 23 Müminun/101, vd) ve İsa'nın çamura üflemesi ve kuş olması (3 Âli İmran/49; 5 Maide/110) ve demirin körüklenmesi
Sayfa 175-178
Reklam
Kur'an'ın Apaçıklığı
Maide 15, Neml 1, ayetlerinde yer alan “kitabin mubin” ifadesinin veya Hicr 1, Yasin 69 ayetlerinde yer alan “kur’an’in mubin” ifade-i celilelerini Kur’an’ın “apaçık” olduğu ve tebyine (açıklamaya) muhtaç olmadığına delil getiriyorlar. Cevap: Bu ayet-i kerimeler ve benzerlerinde yer alan “mübin” ifadesini iki türlü anlamamız mümkündür. Birincisi
Sayfa 88
Tin Suresi 4. Ayet: 1. Lekad: andolsun 2. halakna: biz yarattık 3. el insâne: insanı (insanın nefsini) 4. Fi: içinde 5. Ahseni: en güzele (ahsene) ulaşabilecek 6. Takvimin: takvim, programlanmış zaman kevn, yaratış tarzı "Biz, gerçekten insanı en güzel bir takvimle yarattık." (Tin/4) Beşer değil de insan denilmesi üzerinde tefekkür edilebilir. Yine aynı insanın aşağıların en aşağısına bırakılması üzerine de tefekkür edilebilir. Ayrıca Hicr 28'de: "Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî hâlikun beşeren min salsâlin min hamein mesnûn (mesnûnin)." Yani, "Rabbin meleklere şöyle demişti: 'Ben mutlaka, hamein mesnûn olan salsalinden bir beşer halk edeceğim "' denmesi ve beşer kelimesinin kullanılması üzerinde de tefekkür edilmelidir. Yani bu topraktan oluşturulan ilk aşamada henüz ortada insan yoktur. Beşer de yoktur. Fakat topraktan¹⁷² ilk oluşturulacak şey beşerdir.
Sayfa 169
İnsan / Eşref-i Mahlukat Yüce Allah, insanı, "en güzel" tanımlamasıyla nitelendirdiği bir "oluş" içinde yaratmıştır (93/Tin: 4). İnsanın yaratılışındaki aşamaları bildiren bir dizi ayetin ardından, Yüce Allah'ın kendisi hakkında "Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir!.." (23/Müminun: 12-14) buyurmasıysa,
Melekleri görürsün ki Rablerine hamd ile tesbîh ederek arşın etrafını kuşat- mışlardır.] ve emsâli âyât-ı kur’âniyyedir. Bu sûrette Hak mahmûd ve halk hâmid olur; ve bu vecihde üç sûret vardır: Kavlî, fiilî, hâlî. 1. Hamd-i kavlî: Enbiyâ (aleyhimü’s-selâm)ın lisânı üzere Hakk’ın ken- di nefsine senâ ettiği şeyle abdin lisânen hamdidir. 2. Hamd-i
Reklam
30 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.