Zaman ve ihanet
zaman diye hitap edilen vefasız, ne de tez geçti hala yüreğimdeki çocukluk hevesleri bitmedi ömür denilen yalancı dost, ne de tez terk etti ne yazık ki ayrılık acısı daha sona ermedi yaşam, elimden bir avuç kum tanesi gibi aktı henüz gönlümün kanayan yarası dinmedi bir yangın var, her geçen gün şiddetlenen yanıyor yüreğim, söndürecek kemale ermedi yanıyor yüreğim, bahtıma hicran düştü hicran bir an dahi dinmedi ölüm dindirir zannediyordum bu kahrı bu öyle bir ıstırap ki, bir an dahi beni terk etmedi
Geç Kalanlar
Geç Kalanlar
Yunus Emre Karakaya
Yunus Emre Karakaya
Hicran: Ayrılık acısı
Ayrılık, hasret ve hicran... İşte ölümden zor olan.
Sayfa 141
Reklam
Aşkın deryasında yedim vurgunu Hicran serumunu takıyor hasret Sevdalı yüreğim hüzün yorgunu İçimde dert oldu akıyor hasret Ah tütsüsü her dem efkârım dile Bezdirdi canımdan çektiğim çile Yandığım ateşler dönmüyor küle Nârının közünde yakıyor hasret Nazlı yar gizlenip gönülden vurmuş Ayrılık acısı ölümden zormuş Gam yarası kalpte ateşten kormuş Sızlanıp yanmama bakıyor hasret Duygularım ağlar çağlar coşarım Vuslat yollarında dağlar aşarım Kendime garibim esrik yaşarım Mest-i harap etti yıkıyor hasret
Ne Güzel Divan Edebiyatı!..
Alınmaz zevk-ı cam-ı vasl bi-hamyaze-i hicran Alan firkat-keşandır lezzetin vakt-i mülakatın. [Ayrılık acısı çekmeyen, kavuşmanın lezzetini nasıl idrak etsin?Acıkmadan yemeğin lezzeti,susamadıkça suyun kıymeti bilinir mi] Nabi
Su uyur, düşman uyur, haste-i hicrân¹ uyumaz! (¹ayrılık acısı çeken) ●
Şeyh Galip
Şeyh Galip
Hicran: Ayrılık acısı
Ayrılık, hasret ve hicran... İşte ölümden zor olan.
Reklam
66 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.