Tevbe
‌ اَلَا تُقَاتِلُونَ قَوْماً نَكَثُٓوا اَيْمَانَهُمْ وَهَمُّوا بِاِخْرَاجِ الرَّسُولِ وَهُمْ بَدَؤُ۫كُمْ اَوَّلَ مَرَّةٍۜ اَتَخْشَوْنَهُمْۚ فَاللّٰهُ اَحَقُّ اَنْ تَخْشَوْهُ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ Yeminlerini bozan, peygamberi yurdundan çıkarmaya kalkışan ve üstelik size tecavüzü ilk defa kendileri başlatan bir kavimle savaşmaz mısınız? Yoksa
Tevbe
‌ اَلَا تُقَاتِلُونَ قَوْماً نَكَثُٓوا اَيْمَانَهُمْ وَهَمُّوا بِاِخْرَاجِ الرَّسُولِ وَهُمْ بَدَؤُ۫كُمْ اَوَّلَ مَرَّةٍۜ اَتَخْشَوْنَهُمْۚ فَاللّٰهُ اَحَقُّ اَنْ تَخْشَوْهُ اِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِن۪ينَ Yeminlerini bozan, peygamberi yurdundan çıkarmaya kalkışan ve üstelik size tecavüzü ilk defa kendileri başlatan bir kavimle savaşmaz mısınız? Yoksa
Reklam
Hicret, bir kaçış ya da bir seyahat değildir. Başka bir yurt edinme veya bir eşyânın nakledilmesi de değildir. Hicret sadece bir tercihtir; Ya dünyevîleşerek, beşerî saltanatta köleliği Ya da Allah'a kullukta hürriyeti tercih!..
“Allah yolunda hicret eden kimse yeryüzünde gidecek birçok uygun yer ve imkân bulacaktır. Kim Allah ve resûlü uğrunda hicret ederek yurdundan çıkar da sonra ölüm onu yolda yakalarsa artık onun mükâfatını vermek Allah’a aittir; Allah daima günahları örtmektedir, engin rahmet sahibidir.” (Nisâ, 4/100) Mesaj: 106. Allah, dini yaşama niyetiyle hicreti tercih edenleri daha iyi imkânlara kavuşturur. 107. Hayırlı bir işe başlayan kişi, amelini tamamlayamasa bile, sevap kazanır.
Abdullah'ın oğlu Muhammed (sas) faizcilik, tefecilik ve ayrımcılığa karşı olmasaydı Mekkelilerin haniflere gösterdikleri hoşgörü ve toleransın fazlasına sahip olacak Kâbe’de rahatça Kur'an okuyup namaz kılabilecekti. Abdullah'ın oğlu Muhammed (sas) 'iman edersem bana ne var' diyen muhafaza-kâr amcasına atama, terfi ve ihalelerde önemli rantlar vaat etseydi, Mekke'nin en güzel kadınları ile evlenecek, sayılı zenginlerinden olacaktı. Abdullah'ın oğlu Muhammed (sas) sömürü sitemine karşı çıkıp 'köleleriniz kardeşlerinizdir, yediğinizden yedirin giydiğinizden giydirin' demeseydi Darun Nedve'de oy çokluğu ile Mekke lideri seçilecek, hicret etmeye gerek kalmadan 'Mekke şeriat devletini' kuruverecekti. O (sas) muhafaza-kârlaşmayı değil Medineleşmeyi tercih etti. Çünkü Medine adalettir, İslam'ın devleti adalettir.
Muhacir-Ensar Kardeşliği
Rabbimiz Medinelileri Zikr-i Hakim'de şöyle tasvir eder: "Önceden Medine'yi yurt edinmis, îmanı gönüllerine yerleştirmiş olan kimseler, hicret edip kendilerine gelenleri severler ve onlara verilenlerden dolayı içlerinde herhangi bir rahatsızlık hissetmezler. Kendileri muhtaç durumda olsalar bile, onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa, işte onlar kurtuluşa eren kimselerdir." (Haşr, 9) Böylece gerçekten hak ettikleri; yardımcı, yardım kucağını açan mânâsına gelen "el- Ensår" lakabını almışlardı. Artık onlardan her biri kıyamete kadar "el-Ensâri" olarak anılacaktı. Bakınız Allah Rasûlü (sav) ne buyuruyor: "Eğer Ensar bir vadi veya dağ arasına yönelse ben de onların gittiği vadiden. giderdim. Eğer Hicret olmasaydı, ben de Ensardan bir fert olurdum." Enes'ten nakledilen bir hadiste de Ensar'a hitaben; "Siz en sevdiğim insanlardansınız" buyuruyor ve bunu üç kere tekrar ediyordu.
Sayfa 148Kitabı okudu
Reklam
102 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.