Hilal

şimdi bütün bu vedaları (sahte vedalar, yapma vedalar) hatırlarken kendine şöyle dedi: vedalarda başarısız olan kavuşmalardan pek büyük bir şey bekleyemez.
Reklam
hatırlanan geçmiş, zamandan yoksundur.
ruhu bomboş, hiçbir şey duymuyor, tıpkı metnini ezbere okuyan ve artık ne söylediğini düşünmeyen bir aktörün ruhu gibi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
nedeninin anlamsızlığıyla yaptığı iş arasında bas bas bağıran bir orantısızlık olduğunu görmüyor muydu? tasarladığı şeyin aşırıya kaçtığını bilmiyor muydu? evet, ama onu çeken de bu aşırılıktı zaten. mantıklı olmak istemiyordu. ölçülü davranmak istemiyordu. ölçüp biçmek istemiyordu, mantık yürütmek istemiyordu. tutkunun, tanım olarak aşırılık olduğunu bildiğinden tutkusuna hayrandı. başı dönüyordu coşkudan, bu baş dönmesinden kurtulmak istemiyordu.
ölmek; ölmeye karar vermek, bu çok genç biri için, bir yetişkin için olduğundan çok daha kolay. ne? ölüm genci çok daha büyük bir gelecek parçasından yoksun bırakmıyor mu? kuşkusuz, ama bir genç için gelecek, onun gerçekten inanmadığı, uzak, soyut, gerçekdışı bir şeydir.
Reklam
Reklam
3.499 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.