Bebeğin hayatının sterilize edilmesi, alerjilerdeki artışın altında yatan sebep olabilir gibi görünüyor. Çalışmalar, bebeklik çağında aşırı temiz ortamda yaşamanın sonraki yıllarda gıda alerjilerinin gelişmesinde rol oynadığını düşündürüyor. Buna hijyen hipotezi diyoruz. Bağışıklık sisteminin iyi çalışabilmesi için çokça pratik yapması gerektiğini bildiğimizden, hipotez akla yakın görünüyor
Sayfa 155Kitabı okudu
Bebeğin hayatının sterilize edilmesi, alerjilerdeki artışın altında yatan sebep olabilir gibi görünüyor. Çalışmalar, bebeklik çağında aşırı temiz ortamda yaşamanın sonraki yıllarda gıda alerjilerinin gelişmesinde rol oynadığını düşündürüyor. Buna hijyen hipotezi diyoruz.
Sayfa 155 - Metis BilimKitabı okudu
Reklam
Hijyen Hipotezi
Bugünkü anlamıyla hipotez, gelişmiş ülkelerdeki çocukların enfeksiyon hastalıklarıyla eskiden olduğu kadar fazla mücadele etmek zorunda kalmadığını, buna bağlı olarak da büyürken tecrübesiz ve tetikte bir bağışıklık sistemi geliştirdiklerini iddia eder. Bu çocuklar kısa vadede daha sağlıklı olsalar dahi polen gibi zararsız tetikleyicilere karşı paniğe kapılmış bağışıklık yanıtları başlatırlar. Bu kavram, sanki kaderimizde birinden birine yakalanmak varmışçasına, enfeksiyon hastalıklarıyla alerjik hastalıklar arasındaki tatsız takası tarif etmiştir. Hijyen hipotezinin daha sonraki versiyonları vurguyu patojenlerden bağışıklık sistemimizi eğiten faydalı mikroplara ya da çamur ve tozda gizlenmiş türlere, hatta uzun süreli ama tahammül edilebilir enfeksiyonlara yol açan parazitlere kaydırmıştır. Bunlara "eski dostlar" adı verilir. Evrim tarihi boyunca hep bir parçamız olmuşlarsa da imtiyazları son zamanlarda sarsılmıştır.
Sayfa 140
Bağışıklık sisteminin nasıl bir eğitimden geçtiğini ve alerji gelişirken neyin ters gittiğini bildiğimize göre, son 20-30 yıl içinde ne değişti de alerji oranları böylesine tavan yaptı? Bu sorunun yanıtı muhtemelen hijyen hipotezi dediğimiz şeyle ilgili. 1970'ler ve 80'lerden itibaren çocukların, özellikle de bebeklerin mikroplarla temasını en aza indirmek için elimizden geleni yaptık. Günümüzde ana babalar, bebeklerinin biberonlarını strerilize ediyor, bebeği tutmadan ya da ona dokunmadan önce ziyaretçilerden ellerini yıkamalarını istiyorlar. Bebekleri çoğunlukla içeride tutuyor, çıplak zeminle temasını engelliyorlar. İyi niyeti bir kenara bırakacak olursak, bu tür önlemler aşırıya kaçtığında, evrimin şekillendirdiği bağışıklık geliştirme sürecimizi istemeden de olsa mahveder.
Sayfa 155Kitabı okudu
Hijyen Hipotezi
Kirliliğin azalması insanları alerjiye daha yatkın hale getiriyor. Erken dönemde mikroplara maruz kalmak, çocuğu, ilerleyen yaşlarda astım ve alerji gibi konularda daha dayanıklı kılmaktadır.
Bütün Alıntılar
İNSANLARLA KONUŞUN 2004’te Johns Hopkins Üniversitesi’nden bilim insanları sosyal etkileşim arttıkça, 50 yaş üstünde bilişsel gerilemenin azaldığını keş- fettiler. Ayrıca yaşlılarda ölümün önde gelen risk faktörlerinden biri sosyal izolasyon. Yani yalnızlık insanı gerçekten öldürebiliyor. 49 Bilim insanları, yunusların iletişimde
Reklam
Yaşadığımız Yerin Aşırı Temiz Olması Sağlığımız İçin Kötü Mü? Evet, uzmanlar temizliğin abartılmamasını tavsiye ediyor. Bilim insanları, bakterilerin san￾dığımız kadar zararlı olmadıklarını keşfettiler. Örneğin cildimizdeki bak￾teriler buradaki hücreler tarafından üretilmiş olup, cildimiz tarafından dışarı salınan istenmeyen
Bebeğin hayatının sterilize edilmesi, alerjilerdeki artışın altında yatan sebep olabilir gibi görünüyor. Çalışmalar, bebeklik çağında aşın temiz ortamda yaşamanın sonraki yıllarda gıda alerjilerinin gelişmesinde rol oynadığını düşündürüyor. Buna hijyen hipotezi diyoruz. Bağışıklık sisteminin iyi çalışabilmesi için çokça pratik yapması gerektiğini bildiğimizden, hipotez akla yakın görünüyor. Aşıların çoğu bu yüzden bebek doğar doğmaz yapılmaz. Zira o sırada bebeğin bağışıklık sistemi buna hazır değildir. Yani sebep aşıların bebeğe zarar vermesi değil, işe yaramamasıdır. Aynı ilke ters yönde de geçerlidir: Antijenlere asgari düzeyde maruz kalmak çocuğun bağışıklık sisteminin onlara alışmasını engeller. Bağışıklık sistemimiz ancak bol miktarda zararlı ve zararsız yabancı maddeyle tanışarak aradaki farkı öğrenebilir.
Hijyen Hipotezi ??
< Sosyoekonomik seviyesi yüksek kişilerin çocuklarının hastalığı > Son zamanlarda üzerine deneyler ve gözlemler yapilan bi konu hijyen hipotezi yani aşırı hijyenin etkileri. Araştırmaların genel sonuçları gösteriyor ki bebeklik ve çocukluk cağında oluşturulan aşırı hijyen allerjik hastalıkların artmasına sebeb oluyor . Bu kişilerde gıda alerjileri ,saman nezlesi ,astım ,atopik dermatit gibi allerjik hastalıkların sıklığının arttığını gosteriyor. Kapalı ortamda büyüyen mikroplardan uzak ,temiz evlerde yasayan çocuklarda bağışıklığın gelişemedigi anlaşılıyor .Bir nevi kentsel kesimin hastalığı . Kırsal alanda doğma ve büyüme, kreşe gitme ,kalabalık ortamlarda bulunma, çocuklukta bazı bağırsak enfeksiyonlarının geçirilmesi gibi faktörlerin, allerji riskini azalttığı bulunmuştur.Ne kadar fazla sayıda abla ve ağabeyi varsa, alerjik hastalığa yakalanma ihtimali o kadar azdır. Bunun nedeninin kardeşlerden bulaşan mikrobik hastalıklar olduğu düşünülmektedir. Sonuç olarak mikroplardan kaçınmak konusunda aşırı titiz olmamalıyız .Antibakteriyel sabunlardan uzak durmalı ,biberonları 100 santigrat derecede kaynatıp ,çocukları dış ortamdan uzak büyütmemeliyiz.Bırakın çocuklar sokaklarda top oynasınlar.
Birkaç Hamamböceğinden ve Fareden Bebeklere Zarar Gelmez
Günümüzde pek çok ebeveyn çocuklarını aşırı hijyenik ortamlarda yetiştirmeye önem veriyor. Bebek ürünleri ya da temizlik maddeleri reklamlarındaki “pırıl pırıl, mikropsuz evdeki sağlıklı bebek” imgeleri bu eğilimin bir göstergesi. Oysa bunun çocukların sağlığı için en iyi şey olmadığı uzun zamandır biliniyor. Hijyen hipotezi adıyla bilinen düşünceye göre fazla temiz evlerde büyüyen ve bağışıklık sistemleri aşırı hassasiyet geliştiren çocuklar alerjilere yatkın hale gelebiliyor.
Reklam
Hijyen Hipotezi
Kirliliğin azalması insanları alerjiye daha yatkın hale getiriyor.
Sayfa 162Kitabı okudu
...alerji gibi pek çok hatalı bağışıklık tepkisinin, gelişmiş ülkelerde yükselişte olmasının sebebi, bağışıklık sistemlerimizin bu "eski dostlar"la birlikte evrilmiş olan ve eskilere dayanan dengesini bozmuş olmamızda yatmaktadır. Antibiyotikler, çamaşır suyu, ağız gargaraları, su arıtım tesisleri ve diğer hijyen şekilleri sayesinde geniş bir yelpazeyi kapsayan küçük kurtlar ve bakterilere maruz kalmıyoruz. kurtlarla ve mikroplarla baş etmek zorunda kalmayan bağışıklık sistemimiz, birikmiş enerjilerini yapıcı bir şekilde harcayabilecekleri imkânlar olmadığı için başları belaya giren haşarı gençler gibi, aşırı aktif bir hal almıştır. "Eski dostlar" hipotezi hayvanlar, kir, su ve diğer kaynaklardan çok çeşitli mikroplara maruz kalmanın düşük alerji oranları ile ilişkisini açıklamaktadır. Bununla birlikte bu hipotez bazen belli parazitlere maruz kalmanın MS ve inflamtuvar bağırsak hastalığı gibi otoimmün hastalıklarının tedavisine yardımcı olması yönünde artmakta olan kanıtları da açıklar. Çok da uzak olmayan bir gelecekte doktorunuz tedavi için size kurt veya dışkı yazabilir.
Sayfa 433Kitabı okudu
Resim