İki kadim gelenek. Benziyorlar da birbirlerine. Biri köle biri kul. Kul da köle değil mi? Bu iki kadim geleneğe "biri" ve "diğeri" diye sesleneceğim. Biri Diğeri'ne, Diğeri de Biri'ne ukala ve cahil. Esasında kendilerine öyleler. Dost gibiler ama değil, düşman gibiler ama değil. Biri köklerine bağlı ama kafası oldukça karışık, Diğeri köklerinden ve değerlerinden yoksun. Birbirini tamamlar gözüken Biri ve Diğeri bu tamamlama işini birbirlerinin kuyusunu kazma alt bilinciyle yaptıkları için tamamlama bir türlü gerçekleşmez. Gün gelir Biri bu yükü kaldıramaz ama yükü kaldıramayanın Diğeri olduğu da söylenegelir. Birbirlerine ait, kendilerini kendileri yapan bazı eşya ve öyküleri değiş tokuş yapar sisin içine kaybolurlar. Geriye ne Biri kalır ne Diğeri. Geriye artık ikisi de olmayan "Başkası" kalır. Siste kaybolan Biri ve Diğeri'nin doğuda ve batıda arayışlarının hala devam ettiği söylenir. Gördüklerimizse hep Başkası'dır. Bu hikaye benim Beyaz Kale için yazdığım isimsiz bir hikayedir.