Yanlış zamanda olduğumuz için mi yanlışız? Ya da sadece, doğru zamanda doğru olmak mı doğru? Belki de, "yanlış zamanda yanlış insan olmalı" fikrine karşı çıkmak doğru olabilir; çünkü doğru zaman, her zaman doğru arzuları gerçekleştirmeyi kolaylaştırır.
ASİMİNE
----------------------------------------------------------
Oğuzhan Dede
Kitaplar dünyayı değiştirmez, Dünyayı insanlar değiştirir, Kitaplar sadece insanı değiştirir.
Asimine, 2021 yılında kaleme aldığım bir kitaptır. Kitabın içeriği bana ait olup, yayın hakları Cinius Yayınları'na aittir. Kitabın orijinal haline Cinius Yayınları'nın resmi internet sitesinden ulaşabilirsiniz.
Mine, son iki saattir çalan alarmı sonunda ertelememeye karar vermişti. Uyandığında günlerden Pazar, saat akşam beşti. Başındaki ağrı, saatin sabah beş mi yoksa akşam beş mi olduğunu algılamasına engel oluyordu.
Her neyse, deyip kalktı ve yavaştan mutfağa doğru ilerledi. Midesi o kadar yanıyordu ki hemen gidip bir kâse yoğurt yemek istiyordu. Dolabı açtı; dolap tam takırdı. Bir bardak su alıp odaya geri dönüp hazırlanmaya başladı. Giyiniyordu... Tabii buna giyinmek denirse. On dakikadır kendine aynadan bakarak üstündeki gömleği iliklemeye çalışıyordu. Tam o esnada aynadan yatağın yanında duran sehpanın üstündeki kâğıt dikkatini çekti. Onu, Mine koymamıştı.
Kâğıdı gördüğü gibi aklında bir şeyler canlanmaya başladı. İlk önce kâğıtta ne yazdığını merak ettiği için gidip kâğıdı aldı. Kâğıtta: “Saat yedi gibi Taksim’de seni tartışmanın devamını konuşmak için bekliyorum.” diye bir not vardı.
Mine, notu görünce akşamki olay aklına geldi. Resmen küplere binmişti. “Geri zekâlı, gecemi berbat etti, bir de not bırakmış!” diyerek söylendi. Bayağı söylendikten sonra eve nasıl geldiklerini düşünmeye başladı. Geceyi başa sardı kafasında.
Bir gün öncesi
Mine, her zaman olduğu gibi yine bir diskotekte gecesini geçiriyordu. Bir cumartesi akşamı, müzik sesinin uğultusu ve insan seslerinin uğultusu içerisinde kafasını dağıtmaya çalışıyordu. Mine, bu diskotekte kostüm partileri olduğu için her gece gelirdi. Sabahları okula gider, akşamları ise büyük paralara aldığı elbiseleri giyip diskoteke gelirdi. Aslında önceden böyle bir alışkanlığı yoktu. Ta ki üniversite bitene kadar. Üniversite bittikten sonra öğretmen olan Mine, okuldan sonraki boş vakitlerinde bu ortama ayak uydurdu. İlk gelme amacı story atmaktı ama story atmaya gide gele o da bu düzene ayak uydurdu. Pahalı kıyafetler alıp akşamları story atmak, alkol içmek onun için adeta bir hobi olmuştu. Hatta dövme bile yaptırmıştı. Önceden dövme yaptırmayı absürt bulan Mine, bu ortamlara girdikten sonra o da geri kalmamıştı. O kadar değişmişti ki geçenlerde, “Dövme yapmak özgürlüktür.” diyen bir dayıyla Twitter’dan kavga bile etmişti. Son zamanlarda kavgacıydı zaten. Oysaki önceden neşeli ve güler yüzlüydü, son zamanlarda ise değişim yaşıyordu. Hatta değişimin içinde değişim yaşıyordu. Eskiden arkadaşlarıyla gelip alkol alırken, şimdi tek başına gelip çalan müzikleri dinleyip, insan uğultuları içerisinde adeta kayboluyordu . Bu gece de öyle bir geceydi. Ta ki o uğultunun içerisinden bu adam çıkıp gelene kadar. Mine, bu adamın kalabalığın içerisinden ona doğru yaklaştığını görüyordu. Çok alkol içtiği için gözlerinin bulanık görmesine rağmen, Mine bu adamı seçebiliyordu. Seçilmeyecek gibi değildi zaten; takım elbise giymişti. Mine, olayı anlamadığı için sesli gülemiyor ama içinden adama klavyeden random atar gibi random atıyordu. İçinden kendi kendine şöyle söyleniyordu: “Kostüm partisinde takım elbise mi?”
Adam, onun bulunduğu masaya yaklaşınca, Mine boynundaki kravatı gördü. Mine bunun üzerine, “Kravatı da var bir de.” deyip güldü. Mine, bunu içinden dediğini zannediyordu ama öyle olmamıştı. Karşısındaki adam, “Niye kravat takamaz mıyım?” dediğinde Mine, içinden demediğini anladı ve konuyu değiştirmeye çalıştı. “Sende kimsin? Şurada bir zevkim var, onun da içine etme! Gider misin?” dedi. Bunun üzerine adam, “Alkol içmek zevk mi?” dediğinde, karşısında böyle giyinmiş bir adamın sözlerinin üzerine Mine, yarıla yarıla gülmeye başladı.
-------------------------------------------------------------------------------
Merhaba canlar,💙
Uzun bir aradan sonra tekrar hikaye paylaşmak istedim. Bu sefer, 2021 yılında yazdığım ve Cinius Yayınları'nda yayınladığım eserimi sizinle paylaşmak istiyorum. Bugünden itibaren her gün yeni bölüm atmaya çalışacağım. Bölümleri ise kısa tutacağım. Umarım beğenirsiniz.
Bir dahaki bölümde görüşmek üzere.
Kitap hakkında fikirlerini belirtmeyi unutmayın.
Hoşça kalın. 👋