barbarlara karşı mücadele

Yedi Ekim

4
30
22
Günlerden yedi ekimdi. Filistin'in direniş örgütü olan Hamas, İsrail'in sistemli bir şekilde Gazze şeridini işgal etmesine ve insanları keyfi tutuklayıp öldürmesine daha fazla sessiz kalamazdı. Bir şeyler yapmaları gerekirdi fakat ne yapabilirlerdi: Düşman son teknoloji savaş aletlerine sahip onlar ise soba borusundan yaptıkları roketlere sahiplerdi. Tüneller kazıp o tünellerde silah yapıyorlardı. Askerlerinin büyük bölümü de İsrail tarafından ailesi hapsedilmiş veya katledilmiş mazlum gençlerden oluşuyordu. Mazlum ailelerin çocukları olan bu gençler bütün güçleriyle katil, barbar ve sapık bir devlet olan İsrail'e karşı savaşmak, -İslâm uğruna, aileleri uğruna- şehit olmak için can atıyorlardı. Bu uğurda işgalci ve barbar İsrail'e karşı mücadeleye girişmeye karar verdiler. Bunun için en uygun zamanı bekliyorlardı. işgal edilen yerlere sayısız Yahudi yerleştirilmiş, yerleştirilen bu insanlara eğlenceler, festivaller tertip ediliyordu. Bu şekilde Yahudileri işgal edilen bölgelere çekmek ve Müslüman halkı adım adım yurtlarından sürmeye çalışıyorlardı. Müslüman bölgedeki insanların açlık çekmesi içinde elinden geleni yapıyorlardı. Bir yan da açlık ve yoksulluk, diğer yanda işgal edilmiş yerlere yerleşen işgalcilerce tertiplenen kanlı festivaller ve eğlenceler... Böyle bir ortamda direniş haktır. İkinci dünya savaşında bir başka katilin zulmünden kaçan Yahudilere kucak açmış Filistin halkı soykırıma uğrayan halk tarafından soykırıma uğratılıyordu. Müslüman iyilik yapar denize atar zihniyetini benimser bunu da en çok Filistin'de görüyorduk. İyilik yapan halk iyilik yaptıkları halk tarafından zorla yerinden ediliyordu. Yerinden edilmekle kalmıyor, tecavüze ve ölümlere maruz kalıyorlardı. Gazze halkı için Yedi Ekim bir dönüm noktası olacaktı; ya yok olup gidecek ya da ölene kadar kâfirlerle savaşıp yurdunu savunacaklardı. Hamas ve Gazze halkı ölene kadar yurdunu savunmayı seçti. Sabahın erken saatlerinde İsrail'in hiç beklemediği bir anda saldırıya geçip işgalcileri darmaduman ettiler. Yüzlerce işgalci öldürülüp yüzlercesi esir edildi. Her savaşta olduğu gibi bu savaşta da istenmeyen görüntüler yaşanacaktı. Fakat bilinmesi gereken bir hususu da gözden kaçırmamamız gerekirdi: Hamas'ın saldırdığı bölgedeki insanlar, Filistin halkının malına konup oraya yerleşmiş işgalci güçlerin ta kendileriydi. Bu durumda onlar asker sayılır ve meşru hedefti.
Okuduğunuz için teşekkürler.Bir hikayenin daha sonuna geldiniz.