Selamm, nasılsınız? Kurgumu Kitappad'de yayınlamaya başladım, dedim ki neden burada da yayınlamıyorum? Gördüğüm kadarıyla çerezlik kitap yayınlayan sadece 1-2 kişi var. Yazım ve noktalama hataları olabilir, özellikle ilk bölümde bunun için özür diliyorum.Yazdıkça kendimi geliştireceğime inanıyorum. Kurgu yazmak, şiir yazmak kadar kolay değilmiş... Her neyse Keyifli okumalar<ί
Ben Talya Tugan, 19 yaşındayım. Genel olarak optimist bir kişiliğim vardır her zaman o kafası her dakika rahat ve umursamaz olan kişilerdenimdir. İşleri zamanında yapma gibi bir alışkanlığım yoktur, tıpkı şuanda olduğu gibi. En sevdiğim yazarın yaklaşık 3 saat sonra imza günü vardı ve henüz elimde imzalatabileceğim bir kitabım yoktu aslında 2 gün önce bugüne gelir diye vermiştim ama anlaşılan o ki yetişmeyecekti. Sipariş durumuna baktığımda gördüğüm dağıtımda bilgisiyle hızlı adımlarla şubeye ilerledim. Şuan dershaneden yeni çıkmıştım ve evime uzaktım, kitabım teslim edilmiş olsa bile eve dönemezdim bu yüzden şubeye gidip ricada bulunacaktım. Şubeden dağıtım yapan kargocunun telefon numarasını almıştım, nerede olduğunu öğrenecek yanına giderek kargoyu bizzat alacaktım.
Fakat üç kere aramış olmama rağmen açmamıştı. Şubenden de ulaşamamıştık kendisine. Bunun üzerine ani bir kararlar mesaj atmaya karar verdim.
Siz: Merhaba, kargom için aramıştım. Şubeden de ulaşamadık size. Geri dönüş sağlarsanız sevinirim.
Görüldü
Ekrana düşen aramayla sırıttım.
-Alo?
Açıkçası genç biri beklemiyordum, sesi fazlasıyla huzur vericiydi. Ya da basit bir kargocunun sesine düşecek kadar yokluktaydım.
Düşüncelerimi bölen şey ise adamın sesiydi;
- “Orada mısınız?”
* “Ah şey kusura bakmayın işinizi bölüyorum ama benim siparişime acil bir şekilde ulaşmam lazım fakat eve uzak bir noktadayım siz nerede olduğunuzu söyleseniz ben gelip alsam olur mu acaba?”
- “İsminiz neydi?”
* “Talya Tugan”
- “Anladım Talya Hanım, Ereğli’de ******* sokağının başındayım bekliyorum o zaman.”
* “Tamamdır çok teşekkür ederim. 10 dakikaya oradayım.”
Aramayı sonlandırıp arabama binip gideceğim yere sürmeye başladım. 8. Dakikanın sonunda kargo arabası gözüme çarpmıştı. Arabadan indim ve arabaya arkası dönük bir şekilde sigara içen ve büyük ihtimal konuşmuş olduğum adama yaklaştım. Geniş omuzlu, uzun boylu birisiydi. Spor ile ilgilendiği fazlasıyda belli oluyordu ve ben şuan neden bunları düşündüğümü bilmiyordum. Bana dönmesiyle söze girdim.
“Merhaba telefonda konuşmuştuk…”
“Talya Tugan siz oluyorsunuz değil mi?”
“Evet benim”
“Bir dakika bekleteceğim”
O kargoma bakarken bende onu inceliyordum. Sarıya dönük açık kumral saçları ve kehribar rengi gözleriyle oldukça yakışıklıydı. Hafif gülme sesiyle kendime geldim.
“Bu kadar bakılası olduğumu bilmiyordum, Turuncu.”
Gözlerimi kaçırdım. Bütün kanın yanaklarıma hücum ettiğini hissediyordum. Rezil bir kızsın Talya. Elindeki kargoya uzandım.
“Şey ben alayım onu.”
“Alın tabii.” Sırıtıyordu.
Arkamı dönüp birkaç adım attım, kalbim ağzımda atıyordu. Aklıma gelen şey ile hızla arkamı döndüm. Teşekkür etmemiştim!
“Çok teşekkür ederim meşgul ettim sizi”
“Biraz öyle oldu ama önemli değil”
“Görüşürüz o zaman” harika, bu seferde kargocuya görüşürüz demiştim. Aptalsın biliyorsun değil mi Talya?
“Görüşecek miyiz?”
“Görüşebiliriz yani bilmem görüşür müyüz?” Hızla gözlerimi kapattım, aklım neredeydi benim?
Gülüşü kulaklarıma ulaştığında gözlerimi araladım.
“İyi günler Talya Hanım.”
Arabaya binişini izledim. Hala kendimi sorguluyordum. Ciddi anlamda bütün beyin fonksiyonlarımın durduğunu hissediyordum. Bir beyninin olduğundan emin miyiz?
Arabama bindiğimde imzaya daha yarım saatimin olduğunu gördüm. Yüzüme kocaman bir gülümseme yayıldı hızla imzaya yetişmek için yola çıktım.