Kışın ceviz içi kırık, serçe kanadında ergin bir gülümseme,
Meyveleri kardelenin, kuru dallar üzerine kurulan kuş konakları yıkık.
Uçuyor hayaller hangi süratli şahin geçer buz ırmağına ramak kala,
Her şey dahilidir, zuhurata süslenen kuş tüyü kemikleri eti eder ılık.
Yılgınlıkla kaplı sığ toprakların göçmeni, kabuk üstünde çatlar; ağzında rızık.
Her nevi muamele Rahmet, yaşayanları yaşatan bir ehemmiyet; ubudiyet.
Aylar döner günler çıkar zaman muamma akrebinden bir heyet.
Kırma bahar aynasını, göz göre göre ruh hayret ede ede tefekküre bu kışlık azık.