Ormandaki Köşk

BÖLÜM - 1

3
11
Sisli bir gecede, ormanın derinliklerine adım atan Aşkın, cesur bir yürek ve korkusuz bir ruh taşırdı. On yedi yaşında, gözleri geceyi yakan bir maviyle parlayan, rüzgârda dans eden saçlarıyla doğayla bütünleşmiş bir kızdı. Arkadaşlarıyla birlikte, köyün sınırlarını aşarak, hımbıl bir hayalet gibi dolaşan karanlığın içinde kaybolma arzusundaydı. Onların maceraları, sıradan bir geceyi unutulmaz kılacak kadar heyecan verici olabilirdi. Köyün çocukları arasında Aşkın, korku hikâyelerine meydan okumakla tanınırdı. “Köşk ormanda,” dedikleri zaman, onun gözleri parıldar, içindeki macera tutkusunu ateşlerdi. Arkadaşları Alya, Melih ve Ege ise onun cesaretine hayran ama bir o kadar da tedirgindiler. Alya, içten içe Aşkının kendine güvenini kıskanıyordu; Melih ise bu yolculukta cesur bir kahraman olmayı hayal ederken Ege, kaygılı gözlerle ormanın karanlığına bakıyordu. Köşke ilk adım attıklarında, Aşkının kalbi hızla çarpmaya başladı. Karanlık, onları yutmak için bekleyen bir canavara benziyordu. Yüzleri, köşkün eski taş duvarları arasında kaybolmuş ışıkla aydınlanıyordu. "Burada bir şey var," dedi Ege, tüyleri diken diken olmuş bir sesle. Aşkın, elini ona uzatıp, “Buna katlanmalıyız. Merak, korkudan daha güçlüdür,” dedi. Arkadaşları onun cesaretine hayran kalarak derin bir nefes aldılar. Köşk, yıllardır terkedilmiş gibiydi. Tozlu perdeler, dökülen tavanlar ve duvarlarda asılı eski portreler, içlerinde bir zamanlar var olan yaşamın izlerini taşımaktaydı. Aşkın, merdivenlerin üstüne tırmandı; arkadaşları arkasında ürkek bir şekilde takip ediyordu. “Bir şey bulmalıyız,” dedi Aşkın, adımlarındaki bir güvenle. Ama her adımda, köşkün derinliklerinden gelen fısıldayan sesler onları daha da tedirgin ediyordu. Bir anda, Alya bir kapıyı açtı ve içeri girdi. Aşkın, onun peşinden koştu; ama kapı aniden kapandı. İçerideki karanlık, onları ayırmıştı. “Alya!” diye haykırdı Aşkın, ama sesine yalnızca yankı karşılık verdi. Melih ve Ege, ne yapacaklarını bilemez halde dışarıda kaldılar. Korku, Aşkının içini kemirirken, Alya’nın çığlık sesi bir an duyuldu. Aşkın, kapıyı zorlayarak açmaya çalıştı. “Alya!” diye bağırdı, ama sesini kaybetti. Köşkün karanlığı, Aşkının gözleri önünde şekil almaya başladı. Eski bir gölge, Alya'yı arkasında belirdi. Korku dolu bir çığlık daha… O an, Aşkının kalbi duracak gibi oldu. Arkadaşlarını kurtarmak zorundaydı, ama bu köşkün ona sunduğu sırlar, onu durdurmaya çalışıyordu. Karanlıkta kaybolmuş bir ruh gibi, Aşkın, cesaretini topladı ve köşkün derinliklerine doğru ilerlemeye başladı. Her şeyin bir bedeli vardı ve Aşkın, korkularının üzerine gidecek kadar cesur olduğuna inanıyordu. Ama bilmediği bir şey vardı; bu köşkün sırları, yalnızca cesaretle değil, aynı zamanda gerçek bir fedakârlıkla ortaya çıkacaktı. SİZCE BU KÖŞKÜN SIRRI NE ? AŞKIN BUNU BULABİLECEK Mİ ? SİZCE ALYAYA NE OLDU ? ALYAYI BULABİLECEKLER Mİ ?
Okuduğunuz için teşekkürler.Bir hikayenin daha sonuna geldiniz.