Soğuk Rüzgarın Getirdiği

Soğuk Rüzgarın Getirdiği

8
10
20
Yıl 1933, Büyük Buhran’ın gölgesindeki Amerika’da, California’nın kırsal bir bölgesinde, eski bir çiftlikte yalnız bir adam yaşamaktaydı. Adı Tom Watkins’ti. Tom, yorgun gözleri ve çatlamış elleriyle, ekmeğini zorla kazanan, doğanın acımasızlığını iliklerine kadar hissetmiş bir adamdı. Çiftliğinin toprağı, kuraklığın pençesinde kıvranıyordu; aylarca yağmur yağmamış, mahsuller kurumuştu. Hayatın sert yüzü, Tom’un bakışlarına kazınmıştı.Tom, gün boyunca tarlalarında çalışırken, gençliğinde gittiği yerleri ve gördüğü insanları düşünürdü. O zamanlar özgürlüğü hissetmiş, vahşi doğanın içinde kendini kaybetmişti. Ama şimdi, doğanın gücü onu yere sermiş, hayatta kalma mücadelesine zorlamıştı. Her sabah gün doğumuyla uyanır, ağır adımlarla tarlasına gider ve toprağın kuraklığına inatla karşı koyardı.Bir gün, tarlasında çalışırken uzaklardan gelen bir ses duydu. Başını kaldırıp baktığında, tozlu yolda ilerleyen bir adam gördü. Adam, yıpranmış bir şapka takmış, omzunda bir bohça taşımaktaydı. Yüzü güneşten yanmış, gözleri ise yaşamın tüm yükünü omuzlamış birinin bakışlarına sahipti.Tom, yabancının kim olduğunu merak etti. Kim olursa olsun, onun gibi zor zamanlardan geçiyor olmalıydı. Çünkü bu topraklar, sadece en güçlülerin ve en inatçıların ayakta kalabileceği kadar acımasızdı.