__"...daha yürümeden uçmayı öğrenenlere."__
Soytarı oynar tilkiyle. Tilki susar sessizce. Susar çünkü inanır. İnanır kurtulacağına ve bir zamanlar yaptığı gibi ormanda özgürce koşacağına.
Soğuk bir gecede elinde neşterle... Karşısında bir oyunbozan oturuyor ölümü düşünürken. Gözlerindeki yaşlar akmış önceden, hazırlamış ölümü önden. Antrenmandan çürüyen dizlerini kendine çekmiş, elindeki neşteri boğazına dayamıştı. Aklındakilerle mücadele ediyordu bu karmaşanın içinde.
"Rahatlar mıyım dersin?" dedi tilki umutsuzluk içinde. Oyunbozan, kıstı gözlerini inceledi tilkiyi. Sonra güldü.
"Ölüm kolay değildir, soytarı," dedi maymun eski bir anıyı yad edercesine. Kahverengi saçlarına karlar düşmüş gibiydi maymunun. Gözleri kocamandı; yusyuvarlak ve kahverengiydi. Vücudu bir sirkte çalışmasına uygundu, esnek ve kıvraktı.
"Geçer ama ölümle ancak bu acı." dedi karşılığında tilki. Kızıl saçları ve beyaz teni onu ele veriyordu. Gözleri gün doğumunu andırıyordu. O bir soytarıydı. Olmak istememesine rağmen O bir soytarıydı. Onlar birer oyuncaktı, kullanılıp atılan birer oyuncak.
"Unutmak tilki, en işe yarayan yöntemdir ölümden önce." Boğazı düğümlenmişti tilkinin. Bir an düşündü, "Biraz daha bastırsam ne olur?" diye. Rahatlar mıydı? Geçer miydi boğazındaki düğüm? Yutkunda konuşmak için.
"Ölmek unutmaktan daha kolay değil mi maymun?" Tilkinin beynindeki umutsuzluk kalbine varmıştı. Elindeki neşteri tekrar boğazına dayayıp aklındaki umudu daha çok yok ediyordu.
"Dene bakalım," dedi maymun. Yine oyunu bozmuştu. Yine o repliği kullanmıştı. Oyunu bozan ya da oyunu yaratan o repliği... Yüzünde büyük bir sırtış belirdi. Acının gülümsemesi. Neştere çevirdi gözünü oyunbozan. Tilki bastırdı boynuna neşteri, ölümü bekledi. Ama ölüm ona uğramadı. Korktu çünkü soytarı, bu sefer oyun oynayamamıştı. Oyunu bozmuştu maymun. Ayağa kalkıp tilkinin elindeki neşteri aldı. İki parmağının arasında yerini buldu neşter. Sonra neşteri boğazına dayadı. Yutkunamadı bu sefer. O da korktu ölümden. Her aciz varlığın korktuğu gibi.
"Korku, tilki, yutkunmanın bile engelleyen şey. Ölümden korkuyorsun." Elindeki neşteri bıraktı. Neşter yere çarparken maymun rahatça yutkundu. Oyunu bozmuştu oyunbozan. "Kendi yönteminle çöz. Oyna. Ölüme oyna, hatta gerekirse ölümle oyna. Unuttun mu soytarı? Oynatılan değil, oynayansın sen. Korkularınla yüzleşme, bir oyuncak misali korkularınla oyna."
Tilki oynar soytarıyla. Soytarı çığlıkla cevap verir. Çünkü oynayan o değildir. Oynayan o değildir çünkü tilki kurtulmuştur ve artık oyunu oynayan odur.