“Salkım salkım tan yelleri estiğinde
Mavi patiskaları yırtan gemilerinle
Uzaktan seni düşünürüm İstanbul
...
Bekle dinamiti tarihin
Bekle yumruklarımız
Haramilerin saltanatını yıksın
Bekle o günler gelsin İstanbul bekle
Sen bize layıksın”
İstanbul’a verdiği sözü tutmaya bir ömür adayan Vedat TÜRKALİ, “Nazım varken, Yahya Kemal varken insan
İnsan beyni gelişimi itibariyle, sonradan öğrenmeye muhtaç doğar.
Organik olarak ne denli öğrenmeye yatkın hatta hiçbir canlıda görülemeyen, neredeyse doğar doğmaz düşünmeye ve konuşmaya yetenekli olsa da, sonradan öğrenmek zorunluluğu ile maluldür. İşin garip veya
saşırtıcı yanı, yaşadığı toplum biçimlerinden daha yavaş ve sonradan gelişir.
Öhööm öhööm!! Bu da neydi şimdi?? Yok bir de balgam atsaydın!.
Sağcı mısınız, solcu musunuz, muhafazakâr mı, milliyetçi mi, devrimci misiniz yoksa ülkesinde ne olup bittiğinden haberi olmayan birisi misiniz?
Nesiniz ki??
Kimsiniz ??
İyi misiniz?? Belki de kötü ?? Kim bilir .. Hem kime nasıl güvenilir ki . Ortalık hıyarağalarından geçilmiyor.
Ahmet Say, kimilerimizin gayet yakından bilip, takip ettiği, birçoğumuzun ise henüz tanışmadığı, pek aşina olmadığımız bir isim ki ben ikinci kategoriye giriyorum. Ve bunun ayıbını tüm kalbimle kabulleniyorum.
"Ağaçlar Çiçekteydi", Ahmet Say'ın otobiyografik ve anı düzleminde kaleme aldığı ancak bunlara paralel olarak dönemin politik,