CarIyle,
"Büyük adam büyüklüğünü, küçük adamlara karşı sergilediği davranışıyla belli eder," demiştir.
Havacılık gösterilerinde sık sık yer alan ünlü deneme pilotu Bob Hoover, San Diego'da yapılan bir hava gösterisinden sonra Los Angeles'taki evine dönüyordu. Flight Operations (Hava Harekâtı) dergisinde anlatıldığına göre yerden 3000 fit yükseklikte uçarken motorlarının ikisi birden aniden duruvermişti. Hoover usta bir manevrayla uçağı indirmeyi başarmıştı. Uçak büyük yaralar almıştı ama hiç kimseye bir şey olmamıştı.
Bu acil inişten sonra Hoover’ın ilk işi uçağın yakıtını kontrol etmek olmuştu. Tam \kuşkulandığı gibi, kullandığı İkinci Dünya Savaşı dönemine ait pervaneli uçağa gazyağı yerine jet yakıtı doldurulmuştu. Hava alanına geri döndüğünde Hoover, uçağına bakım yapan teknisyeni görmek istemişti. Genç adam yaptığı hatanın üzüntüsünden hasta olmuştu. Hoover ona yaklaştığında gözyaşları sicim gibi yanaklarından süzülüyordu. Çok pahalı bir uçağın parçalanıp yitirilmesine neden olmuştu ve üç kişinin de yaşamlarını yitirmesine ramak kalmıştı. Hoover'ın ne kadar öfkeli olabileceğini sanırım düşünebilirsiniz. Bu değerli ve onurlu pilotun sözlerinin dikkatsiz gencin yüzünde bir tokat gibi patlaması beklenirken, Hoover teknisyeni paylamamıştı; hatta eleştirmemişti bile. Bunun yerine güçlü kolunu genç adamın omzuna dolayarak; "Bunu bir daha yapmayacağından emin olduğumu göstermek için yarın F-Sl 'imin bakımını senin yapmanı istiyorum," demişti.