Eğer geçmişinden gelen bütün çöpleri ve gelecekle ilgili arzu ve hırsları başından atarsan içinde bulunduğun anda özgür hale gelirsin. Tıpkı kanat açmış bir kuş gibi olursun, bütün gökyüzü sana ait olur. Belki gökyüzü bile senin limitin değildir.
"Etrafındaki her şey o kadar gülünç ki, fakat göremiyorsun çünkü onun bir parçasısın. Onu göremeyecek kadar içine dâhil olmuşsun. Onun gülünçlüğü belirli bir mesafede olmadan, ondan ayrılmadan bilinemez."
Mutluluk darlığın bir türevi değildir; mutluluk sonsuz alanın bir türevidir. O kadar çok alanın vardır ki bütün senin içine girebilir, işte o zaman sen mutlu olabilirsin.
Kararsız olma. Yanlış yola sapman endişe yaratmasın. Sorunlardan biri bu: İnsanlara yanlış bir şey yapmamaları öğretiliyor, onlar da yanlış yapmaktan o kadar korkmaya başlıyorlar ki, hiçbir şey yapmıyorlar. Hareket edemiyorlar. O zaman bir kayaya dönüşüyorlar, hareket kabiliyetlerini yitiriyorlar.
Mümkün olduğunca çok sayıda hata yap bir şeyi unutma: Aynı hatayı tekrarlama. O zaman gelişirsin. Yoldan sapabilmek özgürlüğünün bir parçasıdır. Tanrı'ya karşı çıkmak dahi gururunun bir parçasıdır. Ve bazen Tanrı'ya bile karşı çıkmak güzeldir. Bu şekilde, bir omurgaya sahip olmaya başlarsın; yoksa omurgasız milyonlarca insan var.
Önyargılı göz kördür, varılmış sonuçlarla dolu kalp ölüdür. Çok fazla gerçekliği sorgulanamaz varsayımı doğru kabul ettiğin zaman zekân keskinliğini, güzelliğini; yoğunluğunu kaybetmeye başlar; donuklaşır.