Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
H
H
@himalia
49 okur puanı
Eylül 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Kısa bir yorum yapmak istiyorum. Bu kitap sürekli bir yerlerden karşıma çıkıyordu. Bende merak ederek aldım ve okudum. Fakat beklediğim gibi çıkmadı oldukça hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. Konusu aslında güzel ama oldukça sığ ve yüzeysel anlatılmış. Yazarın kalemini de sevmediğimi söylemek istiyorum. İttire ittire bitsin diye okuduğum bir kitap oldu benim için.
Karanlık Cevher serisinin ilk kitabı, ağır fantastik bir kitap değil fakat konusu oldukça güzel ve ilgi çekici. Seve seve okudum, okuması oldukça zevkli bir kitap oldu benim için.
Kitabımızın konusu ise; Oxford Üniversitesi'nde eğitim gören küçük kızımız Lyra Belacqua, amcası Lord Asriel'in okuluna yaptığı ziyaretle hayatı değişime uğramıştır. Lord Asriel, başka bir evrenden dünyaya gelen gizemli Toz'un peşine düşmüş, araştırmalar yapmıştır. Toz'u kullanarak diğer evrene gitmeyi planlamaktadır. Fakat Toz'un gizemini çözmek isteyen sadece o değildir. Toz'un çocuklar ve yetişkinler üzerindeki etkisini araştıran Bayan Coulter, Lyra'yı yanına alarak ona daha önce görmediği bir şefkat gösterir. Bu esnada Hamhumlar denilen bir çete tarafından Lyra'nın en yakın arkadaşı Roger kaçırılmıştır. Bunun üzerine Lyra, arkadaşını kurtarmak üzere Kuzeye doğru macera dolu bir yolculuğa çıkar.
Ayrıca şunu da ekleyeyim kitapta her insanın bir cini var. Bu cinler çeşitli hayvanların formlarına girebilmekte aynı zamanda insanlar ve cinler birbirlerine bağlılar bir insan öldüğünde cini de ölüyor, bir cin öldüğünde bağlı olduğu insanda ölüyor. Cinler insanlardan çok fazla uzağa da gidemiyor, sürekli yan yana olmak zorundalar. Son olarak da cinler, çocukların ergenlik dönemlerine kadar değişik hayvan formlarına girebiliyor, ergenlik dönemlerinden sonra cinler kendilerine kalıcı bir form seçmek zorundalar.
Eğlenceli ve okuması zevkli bir kitap, fantastik kitap okumak isteyenlere tavsiye edebilirim. İyi okumalar.
Eser hayata dair çarpıcı ve gerçekçi öğütler içermekte. İnsanın kendi sesini ve benliğini bulması için okunabilecek en güzel eserlerden biri diyebilirim. Dili yalın ve anlaşılır. Okuması çok zevkli bir eser. İyi okumalar.
Okur Takip Önerileri
Edebiyatımızda kültleşmiş olan edebi eserlere yorum yaparken biraz çekindiğimi söyleyebilirim. Bu sebeple çok fazla yorumlamaya gitmeden birkaç şey söylemenin daha doğru olacağını düşünüyorum.
Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Hayri İrdal'ın çocukluk, gençlik ve olgunluk dönemlerinin hatıralarını ve Halit Ayarcı ile tanışmasından sonra hayatının nasıl değiştiğini anlatmaktadır. Eserin dili bana göre ağır gelmemekle birlikte Arapça-Farsça kelimelere aşina olmayanlara biraz ağır gelebilir. Bunun dışında kurgusunu beğendim, yazıldığı döneme yapılan nükteler oldukça güzeldi. Bu kadar geç okuduğum için biraz kendime kırgınım bu yüzden geç olmadan okuyunuz, okutunuz efendim! İyi okumalar.
Kitabın ilk sayfasından bir alıntı:
"Galaksinin Batı Sarmal Kolu'nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşede, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır.
Bu güneşin yörüngesinde, kabaca yüz kırk sekiz milyon kilometre uzağında, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen
Hayatımda daha önce manga okumamıştım. Bu yüzden bu dünyaya "One Piece" ile başlamak istedim. Serinin ilk cildini bugün okudum. Alışık olmadığım bir tür olduğu için ilk başta önyargı ile yaklaşmıştım ama oldukça sevdim. İnternetteki ve buradaki yorumlara bakarak manga serüvenine başlamak için ideal serilerden biri olduğu yazıyor ki bence de öyle.
Karakterimiz Monkey D.Luffy hayalini kurduğu "Korsanlar Kralı" unvanını kazanmak için macera dolu bir yola çıkar. Bu yolda kendi ekibini kurmaya başlar ve büyük hazineyi bulmak için yola koyulur.
Mangadaki çizimler ve olay akışı oldukça güzeldi. Daha önce hiç manga okumamış olanlar için ideal bir başlangıç olduğunu düşünüyorum. İyi okumalar.
Rus edebiyatının güzel klasiklerinden biri olan Babalar ve Oğullar eserini okumak büyük bir keyifti. Açıkçası kitabı okurken oldukça zevk aldım. Eserin dili akıcı ve sürükleyiciydi. Tanrısal bakış açısı ile yazıldığından hikayedeki tüm karakter ile empati kurabiliyorsunuz. Aynı zamanda bol bol diyaloglar mevcut olduğundan okurken sıkılmıyorsunuz.
Kitabın konusu; iki arkadaş olan Arkadiy ve Bazarov'un ailelerinin yanında geçirdiği zaman sürecinde değişen duygu ve ruhsal değişimlerini, bu iki gencin bir nihilizmin savunucuları olmasından kaynaklı eski kuşak arasında çıkan anlaşmazlıklarını, dünyaya ve aşka bakış açılarını anlatmaktadır.
Yazıldığı dönemin toplumsal-sosyal olaylarını oldukça iyi yansıtılmıştır. İyi okumalar.
Yazarın hayattayken yayımlanan tek kitabıdır. Kitap, üç bölümden oluşmaktadır. Bu bölümler arasında 600 yıllık bir zaman dilimi bulunmaktadır. Bu bölümler birbirinden farklı olaylar barındırmasına rağmen bölümlerin içerisinde diğer bölümlere yönelik yapılan atıflar sayesinde konu bütünlüğü bozulmamıştır. Kitabın konusu tarihi belli olmayan bir dönemde gerçekleşen nükleer savaş nedeniyle insanlığın bir nevi sonunun gelmesi ve bu savaştan sonra gerçekleşen bilime ve kitaplara olan düşmanlığını konu alıyor. Bu düşmanlık nedeni ile birçok bilim insanı öldürülmüş ve birçok kitap yok edilmiştir. Fakat Leibowitz, düşman kesimden kitap kaçırmanın yolunu bularak bir tarikat kurmuştur. Bu tarikat saklanan bu kitapları kopya ederek, ezberleyerek gelecek nesillere aktarmaya ve korumaya yemin etmiş rahiplerdir. Kitap aslında insanoğlunun kaderinden kaçamayacağını, insan var olduğu sürece her zaman bir yıkım ve kaosun da olduğunu anlatmaktadır. Bu kitapta insanlığın tarihinin diriliş-yükseliş- çöküş üzerine kurulu olduğunu gösteriyor. Nükleer savaştan önce bu evreler yaşandı, nükleer savaştan sonra da bu evreler tekrar yaşanacak insanoğlu tekrar yükselecek ve tekrar çöküşe geçecek olması gerçeğini ve bu yaşanan diriliş-yükseliş-çöküş evrelerini yazar oldukça iyi anlatmıştır.
Kitap, akıcı bir dile hakim değildi. Sıklıkla dini terimler ve Latince kelimeler kullanılmış olmasından dolayı hızlı okumayı engelliyor ve duraksamanıza sebep oluyor. Bilimkurgu sevenlerin okuyabileceği güzel bir kitap. İyi okumalar.
Britanya Kralı Lear, yaşlılıktan dolayı ülkesini ve tahtını üç kızı arasında paylaştırmak istemektedir. Fakat bunun karşılığında kızlarından kendisi hakkında övgü ve sevgi dolu sözler söylemelerini ister. İlk iki kız kardeş, babalarına güzel cümleler söylerken en küçük kızı Cordelia, kalbinde beslediği sevgi dolu duyguları kelimelere yansıtamadığı için hainlik ile suçlanıp, babası tarafından reddedilir. Tüm haklarını iki kızına veren Lear'ın pişmanlıklarla dolu hikayesi bu yaşanan olaylardan sonra başlamaktadır.
Hikaye bizlere, güven duyduğumuz insanların aslında en güvenilmez insanlar olduğunu, hain bildiğimiz insanların ise aslında masum olduğunu gösteriyor. Hikayede insanlar, inanmak ve anlamak istedikleri şeyler uğruna gözleri önünde apaçık duran doğruları görmezden gelerek kendi hırslarına, açgözlülüklerine ve kibirlerine yenik düşerek pişmanlıkla dolu bir yaşam sürüyorlar. Hikaye fazlaca insan ilişkilerine odaklı ilerliyor bir yandan sevgiyi görürken diğer yandan apaçık bir nefreti görüyor, sadakati görürken hainliği daha çok görüyoruz. Kısacası hikayede sürekli duygular arasındaki zıtlıklar işlenmiştir.
Eserin dili, akıcı ve sürükleyiciydi. Şairane bir üslup ile yazılan bir eser olduğundan aklınızdan acaba çevirisinde anlamda bozulmalar olmuş mudur tarzı düşünceler geçebilir fakat çeviriyi ben gerçekten beğendim okurken o duyguları gerçekten hissedebildiğimi söyleyebilirim.
İyi okumalar.
Fantastik türün başlangıcı her ne kadar Tolkien olarak görülsede ondan öncede bu türde yazılan kitaplar mevcuttu. Bu kitaplardan biri de Fantastes'tir. Tolkien, Yüzüklerin Efendisi serisini yazarken karakterlerinin bazılarını doğrudan Fantastes'ten aldığını söylemektedir. George Macdonald, büyüklerin de okuyabileceği peri masalları yazmak istemiş bu sebeple de Fantastes'i yazarak bir türün başlamasına farkında olmadan öncülük etmiştir.
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Yazarın dili gayet güzel ve akıcıydı elbette bunda çevirenin etkisi de oldukça büyük. Kitap kahraman bakış açısı ile yazılmış olduğundan kahraman ile daha kolay empati kurabiliyorsunuz. Kitap, Anodos isimli kahramanımızın şans eseri varlığını öğrendiği periler diyarında başından geçen olayları anlatmaktadır. Kitap boyunca Anodos zorlu ama bir o kadar da ona kendi benliğini ve idealini bulmasını sağlayan çeşitli olaylar yaşamaktadır. Kitapta Anodos, bir insanın yaşayabileceği tüm duyguları yaşamakta ve bu duygulardan her zaman bir şeyler öğrenerek bizlere hayatın güzel ve acımasız yanlarını yansıtmaktadır.
Bu kitabı Macdonald'ın "Ben çocuklar için yazmıyorum, beş, elli ya da yetmiş yaşında olsalar bile çocuksu kalanlar için yazıyorum." dediği gibi çocuk ruhlu kalan herkesin bu kitabı okumasını tavsiye ediyorum. Umarım beğenirsiniz...İyi okumalar.
Hava Uyanıyor serisinin tüm kitaplarını bu akşam bitirmiş bulunmaktayım. Serinin ilk kitabı genel olarak olaylara giriş şeklinde ilerliyor, ilk kitabın sonlarına doğru daha heyecanlı bir hale geliyor. Diğer kitaplarda ise yavaş yavaş tempo artmaya başlayıp sürükleyici bir hale geliyor. Genel olarak ağır bir fantastik değil. Daha önce fantastik konulu bir kitap okumamış biri rahatlıkla okuyabilir. Kitaptaki karakterleri oldukça sevdim gayet güzel şekilde işlenmişler. Etkileyeci, sürükleyici ve fantastik unsurları bol bir kitap. Kitap dört element üzerine kurulan büyü güçlerinden bahsediyor. Bu büyülü güçlerin bir takım değişik özellikleri de var. Örneğin; toprak güdücü olan bir büyücü aynı zamanda şifacı özelliklere, ateş güdücü bir büyücü el zanaatlarına yatkınlığı bulunuyor. Kitaptaki bu dört element bana ilk olarak avatarı hatırlatmış belli başlı şeylerde ortak şeylerin olduğunu düşünmeme yol açmıştı.
Seride arkadaşlık, güven, sadakat ve aşk gibi duyguların da güzel yansıtıldığını düşünüyorum. Son olarak da konunun ucu açık kalmış, bir şeyler eksik ve daha serinin devamı gelir mi düşüncesi içerisine giriyorsunuz.
