Kaç ay dolaştı elimde? Araya kaç kitap soktu? Ben bile sayamadım. Yoğun bir döneme denk gelmiş olması bir yana hiçbir Kristin Hannah kitabından bu kadar çok sıkılmadım. Öyle çok Hitler dönemi, toplama kampı romanı, tarihi kitabı okudum ki, kitabın başı ve ortaları dallı, budaklı, uzatmalı bir kitap olmuş. Sonlara doğru o heyecanı hissettim ama teşekkür kısmında yazarın "bu işe kalkışmış olamam diyerek ilaç istedim" demesinden de emin oldum, tuhaftı.
Konu itibariyle fena sayılmaz. Hitler dönemindeki Yahudi-Alman çatışmasında geçiyor olay. Isabelle hırçın, aktif, mücadeleci ve cesur bir kadın iken ablası Viann biraz daha aileci, ürkek ve hassas.
Savaşın körüklenme döneminde bir baş kaldırı halinde olup kendince olaylara meydan okuyan Isabelle için şunu diyebilirim ki bu olay bir savaş değildi, bu ailelerin, kişilerin, acıların yüzleşmesiydi.
Özellikle Viann'in eşinin askere alınması, Viann'in evine nazi askerinin yerleşmesi, kardeşinin ise Yahudiler için mücadele etmesi olayları bir karmaşaya çevirir. Savaşta kazanan yoktur derler ya, aslında bu çok doğru... Kimsenin kazanamadığı bu savaş birçok kişinin daha da fazla kaybetmesine sebep oluyor.
Sonlara doğru sürükleyici olsa da özellikle 2.Dünya Savaşı dönemine ve Hitler olaylarına yeterince vakıfsanız çok tatmin etmeyebilir. Bu konuya dair çok kaynak koydum, çok araştırma yaptım. Artık her şey beynimde 3 boyutlu mevcut olduğu için sanırım okurken sürekli "hıhım evet, tamam" modunda okudum.
Merak ederseniz okunmayacak bir kitap değil ama bu kitap kesinlikle Hannah ile tanışma kitabınız olmasın yoksa bir Hannah sever olabilecek potansiyelde birini kaybederiz.