Bir İnsanın Bir Başkası Üzerindeki Etkisi: Hipnotizma ve Telkin
"Kendisine haksızlık edilen bir kişiyi sürekli etkileyebilmek olanaksızdır. Bir başkasını en iyi etkilemenin yolu , o kişiyi, hak ve çıkarlarını garanti altına alınmış hissedeceği bir ruh durumuna sokmaktır."
Sayfa 87 - sayKitabı okudu
Hipnotizma ve Telkin
Etkilenmeye hazır olma derecesi, etki yapan kimsenin etkilemeye çalıştığı kişinin haklarını ne derece göz önünde tuttuğuna bağlıdır. Bir insan ancak kendi haklarının gözetildiğini hissettiği zaman en iyi şekilde etkilenir.
Reklam
Bir Insanın Bir Başkası Üzerindeki Etkisi Hipnotizma ve Telkin
"İnsanoğlu başkalarının boyunduruğu altına girmek konusunda,içinde öylesine büyük bir eğilimi barındırıyor ki ,hipnotizor pozuyla ortaya çıkan bir kişinin kurbanı olabiliyor; bununda tek nedeni insanların çoğunun körü körüne itaat etme , otorite karşısında boyun eğme, blöflere kapılma, istenen yöne çekilip götürülme, eleştirisiz teslimiyet gösterme gibi ruh durumlarını sık sık yaşamış olmalarından dolayıdır."
Sayfa 91 - sayKitabı okudu
Bir İnsanın Bir Başkası Üzerindeki Etkisi Hipnotizma ve Telkin
".....bir kişinin eğitilebilirlik derecesi,o kişinin güçlülük için harcayacağı çabayla ters orantılıdır.
Sayfa 89 - sayKitabı okudu
Tüm insan eylemlerini üç güdü harekete geçirir; duygu, akıl ve telkin(hipnotizma). Duygu, insanla Allah arasında bir ilişki kurma ihtiyacı uyandırır; akıl, bu ilişkiyi tanımlar ve telkin de kişiyi bu ilişkiden doğan davranışlara yöneltir.
Bütün insan eylemlerini üç saik harekete geçirir: duygu, akıl ve telkin. Doktorların hipnotizma dediği özellik. Bir kişi, bazen, arzuladığı şeye ulaşmaya çalışarak yalnızca duygularının etkisiyle hareket eder. Zaman zaman da ne yapılması gerektiğini gösteren aklı, hareketlerinin hareket biricik etkeni olur. Diğer zamanlarda, daha doğrusu daha sıkça, hareketlerinin nedeni ya kendisinin ya da başkalarının belli bir eylemi telkin etmiş olması ve kendisinin de bu telkine şuur harici olarak boyun eğmesidir. Normal hayat şartlarında, bir kişinin davranışlarını her üç saik de etkiler. Duygu onu belli bir harekete zorlar, akıl bu hareketin onu kuşatan şartlarla, geçmiş ve gelecekle uyumunu sınar, ve telkin de onu duygunun uyardığı ve aklın da izin verdiği hareketleri, düşünce veya duygudan bağımsız olarak tamamlamaya zorlar. Bir kişi duygu olmaksızın hiçbir işe girmez. Akıl olmaksızın ise, birbiriyle çelişen ve hem kendisine hem de başkalarına zarar veren bir sürü duyguya maruz kalacaktır. Kendisinden veya başkalarından gelen telkine uyma yeteneği olmadığı takdirde ise, kendisini belli bir harekete şevke-den duyguyu sürekli yaşayacak, ve aklını sürekli bu duygunun yerindeliğini doğrulama konusunda yoğunlaştıracaktır. Dolayısıyla, en basit insan eylemi için her üç saik de hayatî önem taşır.
Reklam
Bir İnsanin Başkası Üzerindeki Etkisi: Hipnotizma ve Telkin
"Kendilerini çevrelerinin baskısı altında hisseden çocukların eğitici kişilerin etkilerini benimseme bakımından pek bir yetenek sahibi olmayacaklarını ,bu konuda pek bir eğilim göstermeyeceklerini düşünebiliriz."
Sayfa 87 - sayKitabı okudu
Konuşmasında, o sıralarda çevresinde konuşulan ve o zamanlar olduğu gibi şimdi de bilimsel bilgeliğin son sözü olarak kabul edilen her şey vardı. Soyaçekim de vardı, doğuştan suçluluk da, Lombroso da, Tarde da, evrim de, var olma savaşımı da, hipnotizma da, telkin de, Charcot ve dekadanlık da vardı.
Bir Insanin Bir Baskasi Uzerindeki Etkisi: Hipnotizma ve Telkin
...hipnotizmada rol oynadigini gordugumuz guc asla hipnotizorun kendi gucu olmayip, denekteki hipnotizorun boyundurugu altina girme egiliminden kaynaklanmaktadir. Denek uzerine etki yapan sihirli bir guc yoktur, butun olup biten hipnotizorun blof yapma hunerinden baska bir sey degildir.
Sayfa 91 - SAYKitabı okudu
Bir Insanin Bir Baskasi Uzerindeki Etkisi: Hipnotizma ve Telkin
Insanoglu baskalarinin boyundurugu altina girmek konusunda, icinde oylesine buyuk bir egilimi barindiriyor ki, hipnotizor pozuyla ortaya cikan bir kisinin kurbani olabiliyor...
Sayfa 91 - SAYKitabı okudu
Reklam
Bir Insanin Bir Baskasi Uzerindeki Etkisi: Hipnotizma ve Telkin
Bir baskasini etkilemenin en iyi yolu, o kisiyi, hak ve cikarlarini garanti altina alinmis hissedecegi bir ruh durumuna sokmaktir.
Sayfa 87 - SAYKitabı okudu
_Freud ve Josef Breuer, nörotik semptomların, örneğin histerinin, gerçekte simgesel anlamları olduğunu fark ettiler. Bunlar da tıpkı rüyalar gibi, bilinçaltının dışavurum biçimleridir. _Breuer ile Freud’un Travma Kuramı’na göre, nörotik septomlar ve histeriler, travmalardan ve psişik hasarlardan ortaya çıkıyor ve bilinç dışında yıllar boyu
Le Bon'un kitlesi " akli buluşma " tarafından "telkin" yoluyla yönlendirilen mantıksız , fıkır fıkır, kaynaşan bir kalabalıktır. Hipnotize edenin , hipnotize edilene yaptığı gibi bir hatip doğru telkinlerde bulunarak kitleyi istediği tarafa yönlendirebilir. Bireysel kimlik kaybolur, daha üstün fakat daha ilkel "kitle aklı" nda eriyip gider. Kitle davranışı patolojiktir ve yeni bilimsel telkin ve hipnotizma anlayışı çerçevesinde kavranabilir. Le Bon, toplumun "doğal yöneticileri " ne bu yasaları nasıl kullanıp topluma nasıl gem vuracaklarını ve bu yasalarla bir patlamaya yol açacak içgüdüsel enerjileri nasıl yönlendirebileceklerini öğretmeyi amaçlamıştır.
İşleyişleri ve doğaları itibariyle haklı olarak okült veya gizli diye tanımlanabilecek fenomenlere bakalım. Ektoplazma, psikometri, çeşitli durugörü türleri, telepati, çok isabetli olabilen çeşitli geleceği görme biçimleri, mistik deneyimler, dönüşüm, trans ve esrime; hipnotizma, telkin ve kendi kendine telkin, bedensel ölümden sonra hayatta kalış ve son ama yine önemli bir husus olarak belirli zihinsel hastalık türleri…
Sayfa 33 - Pdf
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.