Modern dünya tarihine Hiroşima ve Nagazaki’den sonra 20. yüzyılın en büyük kimyasal saldırısı olarak kaydedilen Halepçe katliamı…
Kimyasal Ali, kimyasal silahın etkili olabilmesi için önce evleri konvansiyonel silahlarla bombalayarak camların kırılmasını sağlamış ardından kimyasal bombaları devreye sokmuştu. 16 Mart 1988'de zehirli gaz bombalarını taşıyan sekiz MiG-23 uçağı, Halepçe kasabasına bomba yağdırdı. İkinci saldırı başladığında ortaya kesif bir koku yayıldı. Kurtulanların “elma kokusu”na benzettiği kokuya kimse anlam verememişti. Mecid’in bombardımanda kullandığı hardal, sarin ve VX gibi gazların kokusunu genizlerinde hisseden Halepçe’deki canlılar birer birer toprağa düştü. İnsanlar, hayvanlar ve diğer tüm canlılar…
17 Mart’a kadar süren saldırılarda “kurtulabilirim” umuduyla kimisi kaçtığı dağ yolunda, kimisi ektiği tarlasında, kimisi bir duvar dibinde, kimisi ise yol ortasında soluduğu gazdan derileri yanmış ve solunum sistemleri çökmüş halde ölüme yakalandı.