"İçimde o kadar ses var ki uyuyamıyorum."
İncelemeye Eduaordo Galeano'nun bu sözüyle başlamak en doğrusu olur.Öyle ki Galeaono tüm dünyada ezilenlerin, yok edilenlerin, dışlananların, haksızlığa uğrayanların ve sömürülenlerin sesini hep vicdanında duyduğunu başka türlü anlatamazdı. Latin Amerikalı yazar bu kitabıyla dünyanın vicdanı
Kapıları çalan benim,
kapıları birer birer...
Gözünüze görünemem,
göze görünmez ölüler...
Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar...
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu...
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu...
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok
Şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver
Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler...
Los Angeles'da bir marketten alışveriş yaptım. Kasiyer kimlik sordu . Türk ehliyetimi gösterdim. "Haa siz Türksünüz. Midnight Express'i izledim, faşistsiniz "dedi. Ben de dedimki :"Ben de Hiroşima'daki atom bombasını izledim. Film değil, gerçekti."
Sadako
II Dünya Savaşı'nda, Japonya'da yaşamış küçük bir kızın gerçek öyküsü anlatılmaktadır.
Atom bombası atıldıktan sonra radyasyondan etkilenen Sadako, tam 10 yıl sonra lösemiye yakalanır ve hayatını kaybeder. Ama o umudunu, hiçbir zaman yitirmez ve son ana kadar canlı tutar. Nasıl mı?
Japon geleneğinde "1000 tane turşu kuşu yapanın