Bu bir Hiroşima ninnisidir
yalnız ölülere söylenir
Ben de küçücük bir kentlisiyim Japonya’nın
Adım
Sadako Sasaki’dir
Ellerim turna yapmadan evvel
üstümden atom yüklü uçaklar geçti
Savaş savaştır. Silahlı kuvvetlerle silahlı kuvvetlere karşı yapılır bu .Ama sen tut , en yeni silahı suçsuz bir halka karşı kullan .Dört yüz bin insanı bir deneme kobayı gibi harca bir anda !
Nasıl unutulur bu ,nasıl bagışlanır? .
Şairler hiç susar mı?
Hiç küller altında dondurur mu acıyı?
Yasaklara rağmen konuşur onlar.Amerikan işgal komutanlığı yıllarca yasaklamış atom bombasından ,yarattığı açılardan,ölenlerden bahsetmeyi .
Ama genede basılmış dergiler kitaplar
yazılmış
Şiirler. .....
Kutuphaneme bir hazine daha eklemenin tarif edilmez hazzindayim ..kitap bitti ama ben hala ilk seferini yapan sovyetler birligi trenindeyim yanımda sevgili Rifat Ilgaz tarih 15 /Eylül /1968 ...şimdi Ne alaka Hiroşima ile diyenler için soylemeliyimki ..kitabın ikinci bölümü rus topraklarına yapılan gezi ..
Bu bölüm "bal" benim için "kızarmış ekmek "benim için "zeytin peynir "demek ..o kadar sevdim o kadar begendim ki ne kadar yazsam ne kadar alıntı paylassam anlatamam ...okumak lazım, tecrübe etmek lazim, ukrayna ,moskova ,yazarlar ,şairler, taşkent ,özbekistan ,Aytmatovun gençliği ile satır arasında tanışmak ..hangi birini söyleyeyim benim kelimelerim yetmez nasıl bir heyecanla kitabı okuduğuma :)
Bana bu güzel deneyimi yaşattığı ve ucundan kıyısından bir rüyamı gerçekleştirdiği için sevgili Oktay Akbal'ı saygıyla anıyor. ..Kitap elinize geçerse okuyun diyorum ..
Sevgiyle kalın. ..
"Hem"dedim
"Nazım Hikmet 'i biz her zaman önemli bir şair saydık. Politika yüzünden bir süre unutulur gibi oldu .Ama şimdi kitapları bol bol basılıyor, oyunları oynanıyor, kişiliği sanatı konusunda yapıtlar yayınlanıyor
Nazım Türkçenin şairidir . .
Hiçbir politika bir dilin şairini sınır dışına atamaz.
Politikalar geçer, kişisel kavgalar geçer, ama sanat yapıtları kalır ..."
Kırk sekiz yıl Türkiyede, onüç yıl Sovyetler birliğinde. ..Hepsi hepsi atmısbir yıl. Bunun on iki yılı "içeride "geçmiş. 36sinda girmiş tutukevine 48inde çıkmış. O yıl tutmuş Sovyetlerin yolunu .61 yaşına dek Moskova ,Leningrad ,Varşova demiş yaşamış sosyalist ülke topraklarında. Hep özlemle, hep yurdunu,insanlarini arayarak ,düşünerek.
Şiirleri buram buram anayurt özlemiyle dolu .
"Yani ,nasıl ve nerede olursak olalım -hiç ölunmeyecekmis gibi yasanacak ..."demiş.
Demiş ama 1963 varmış yaşam çizgisinin bitiş noktasına. Bir sabah tutmuş kalp ağrısı, genç eşinin yanında son soluğunu vermiş, çıkmış gitmiş bu dünyadan ötelere. ..
Nazım Hikmet 'in mezarı başında neler neler geçiyor kafamdan .
Hep duygusal şeyler .
içimde damla damla bir acının birikişini duyuyorum.
Koca bir blok mermer üstünde imzası
"Nazım ".
A nın üstünde uzatma belirtisi yok.Babayev "imzasını böyle atardı "diyor.
Sanki canlıymış gibi gölgesi düşmüş mezarının üstündeki koca taşa. Kimildayacakmiş gibi bir gölge bu.Şairlerin hiç ölmeyeceklerini ,bu mezar taşlarının yanlız bir aldatmaca olduğunu gösteren bir şey.
Binbir dizesi geçiyor kafamdan Ama nedense hep bu
"Hiç ölunmeyecekmis gibi yaşanacak "
"Hiç ölunmeyecekmis gibi... .
"Hiç ölunmeyecekmis
"Hiç. ......
Uzun bir süreye yayarak okuduğum bir kitap. Doğrusu ben kitabın ilk başını yani Hiroşima hakkında olan kısmını daha çok sevdim. Geriye kalan da güzel aslında. Yazar gezdiği yerleri anlatmış ama dediğim gibi kitabın ilk kısmını daha çok sevdim. Yazarın dili çok güzel. Adını çok fazla duyup kitaplarını okumadığım yazarları uzun süre sonra okuyunca ne kadar çok şey kaçırdığımı fark ediyorum. Ben kitabı keyifle okudum.. psikokur.com