Güç sizinle olsun...
"Duygu yoktur, huzur vardır,
Cehalet yoktur, bilgi vardır,
Hırs yoktur, sükunet vardır,
Ölüm yoktur, güç vardır."
Gönderdiğin mektupta bir kelime var ki yaşadığımız bunca felaketi özetliyor aslında: "Hırs!"
Dediğin gibi Fiji, "Ne vakit dünya hırsından vazgeçeriz, o zaman iyi bir insan oluruz. O zaman dünyamız, bütün mahlukat için yaşanılacak güzel bir yer olur."
Fakat yine dediğin gibi, "Bu dediğim, imkânsız değildir; yani insanlar dünya hırsından vazgeçebilir. Yalnız kolay da değildir;
hırs, bir kere yılan gibi kalpte çöreklenmeye görsün, onu oradan çıkarmak, beyazı sütten ayırmak kadar zordur."
o kitap verilenler, kendilerine gelen nice delillerden sonra hırs kıskançlık ve anlaşmazlığa düştüler.
Bakara suresi
Of Not Being A Jew
İniyorum kulelerinden katil
iniyorum maktul minarelerden
taraçadan, bahçeden
ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden
ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
değdikçe ayaklarım merdiven alçalıyor
açılıyor leşlerin, atmıkların cesurane
canlıların korka korka uzandıkları zemin
Sonuç Odaklı Hırs Eşit Değildir Süreç Odaklı Deneyim
1/36
İnsanları çok panik izliyorum, çok öfkeli, çok çaresiz, çok üzgün, çok değilmiş gibi... Elbet varoluşa dair emareler bunlar
fakat her şey olacağı zaman oluyor zaten bunu ne öne çekebiliriz ne de sona atabiliriz. Zamanı, deneyimi çekiştirmeye çalışmak kendimize, hanemize, ruhumuza, gönlümüze, belleğimize ait olmayan kendilerimiz doğurur,
Allah'a dost olabilmek için önce hiç olmalı. Bir bebek gibi üstünde, günah, mal mülk, hırs ve şehvet taşımamalı. Hiç olarak yeninden doğmalı.
Allah katı terk diyarıdır. Günahları, hazları, dünya işlerini.... Yok olmadan var olamazsın. Nefsini terk etmelisin. Nefsi eritecek imandır. İman nefs için bir ateş, senin için bir sudur. İmanın olduğu yerde nefis İşkençe çeker. Allah'a teslim olan nefsini terk eyler.
Nefs imtihan sebebidir. Nefsini terk eyleyen imtihanı geçer.
Allah'ın katı yokluğun, zenginlik olduğu yer, özgürlüğün limanı olan bir okyanus...
Ben sevgiye dair inancımı yitirmiştim. Sen nasıl kendini sevdiğine dair yalan söylediysen, ben de herkesi sevdiğime dair yalan söylemiştim. Çünkü insanlarda sevgiye ait olmayan herşeye sevgi dendiğini düşünüyordum. Para, hırs, mal-mülk, tutku, zevk adını sevgi almıştı. Ve o yüzden insanlardan uzak yaşamayı seçmiştim. Neden, nasıl buldun beni? Bilmiyorum...
Üstad Bediîüzzaman, Mektubat’da çok hoşuma giden bir misal veriyor;
“dünyaya ait işler kırılacak şişeler hükmündedir, fakat bâki ahirete bakan işler ise elmas hükmündedir ”insandaki merak, muhabbet, hırs vesâir hissiyatlar ise ahireti kazanmak için verilmiştir. kişi bunları dünyalık işleri kazanmak için kullansa fâni olan yani kırılacak şişelere, bâki yani elmas fiyatlarını vermiş olacak..