Acının bitmesi diye bir şey yok, acı daima olacak. Daima.
Atatürk'e 'zalim' ve 'kafir' diyen, verdiğimiz vergilerle Atatürk'ün kurduğu diyanetten maaş alan imama tepkiler büyürken, Ayasofya'da iki yıl üst üste Atatürk'e lanet okunması tesadüf değildir. Hiç durmadan senelerdir Atatürk'ü aşağılayan ve yüce hatırasına hakaret edenleri görmezden gelip el üstünde tutanlar; Ayasofya üzerinden Atatürk ve laik Cumhuriyet ile hesaplaşmaya çalışmaktayken ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün veciz sözünü bir kez daha hatırlayalım.
"Ey millet! İyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat medeniyet tarikatıdır."
#Mustafa Kemal Atatürk
İlave olarak; Çeteler, hırsızlar, mafyalar, memleketi de olamaz.
Sanırım bazen birinin içine bir karanlık çöküyor. Günün birinde o karanlığın kalkacağını umuyorsun.
Sayfa 401Kitabı okudu
"Dostunu yavaş yavaş öldüren zehrin adını bilmiyorum. Ama seni öldürenin adı umut."
Sayfa 46Kitabı okudu
"Kıyıya vurmuş bir balık gibi hiç direnmeden nasıl öylece yatabiliyorsun?"
"Faydası olacağını düşünüyorsan biraz çırpınabilirim."
Sayfa 56 - LockeKitabı okudu
Türkiye Cumhuriyeti laiktir. Bunun içindir ki, din temellerine göre devlet kurmak isteyenlerin, dinsel duyguları bir siyasal sömürme aracı olarak kullananların, Cumhuriyet Başbakanları olarak temel atma törenlerinde tekbirler getirenlerin tüm davranışları Anayasa'ya aykırıdır.
Sayfa 72Kitabı okudu
Biz de karanlığın yerlileriyiz, sen ve ben.
"Sen zor bir kadınsın Sabetha. Ama zaten yalnızca zor kadınlara aşık olmaya değer."
Sayfa 478Kitabı okudu
Hırsızlığın her türlüsü hırsızlık değil midir? Peki ya yalanın?
"Zaten devlet dediğin, izinle yapılan soygundan başka nedir ki?"
“Hayatta sadece iki dileğim var,” dedi Jean. “İlki sert kahve. İkincisiyse daha sert kahve.”
Sayfa 578Kitabı okudu
"Sana henüz bir şey yürütmeni söylemedim ki!"
"Eh, yürütmememi de söylemedin."
Sayfa 25Kitabı okudu
"Taklit, övgünün en içten biçimidir."
Sayfa 36Kitabı okudu
Büyümenin en doğal süreci de hüsrandan hüsrana konmaktı.
"Yirminizde herhangi bir şey olabilirsiniz. Otuzunuzda canınızın istediğini yapabilirsiniz. Kırkınızda yalnızca birkaç kapı kapanır, ama ellinizde, ah!"
Sayfa 419Kitabı okudu