“Bir şeyi yasaklamak onu tanımlamaktır.”(Adam Phillips, Yasak Olmayan Hazlar)
Başka bir noktadan bakmaya çalışırsak: “Tanımlamak güvenmemektir.” Aslında güvenmediğimiz veya tanımak için yeterli zaman vermek istemediğimiz için tanıştığımız kişilerin burçlarını, kişilik kuramları açısından bağlanma stillerini vs. öğrenmeye çalışıyoruz.
“Tanımlayarak” yasaklarımızı da belirtmiş ve tanıştığımız kişileri özgürleştirmek yerine onları tutsak kölelerimiz haline getirmiş olmuyor muyuz?
Karşı tarafı ablukaya almaya çalıştığımız bu sistemler; -bilerek ya da bilmeyerek- kendimizi bir otorite/iktidar konumuna sürükleyip karşı tarafın tutsak köleler haline gelmesine zemin hazırlıyor olabilir.
Tedavi pratiğinde sınıflandırma sistemleri gerekli olsa da -gerekli ama yeterli değil- bu tür algoritmik sistemler gündelik pratiğimize inmeye başladıkça yani karşımızdaki kişiyi “kafamızdaki şablona uydurmaya” çalıştıkça baskı, kaygı, güvensizlik, huzursuzluk, zorlama, psikolojik şiddet gibi durumları hissetmek kaçınılmaz olacaktır.
-Çağrı Özpolat, 29.04.2023