"Kâmil o adamlardan biridir ki hayatının her anında harikulade bir vakıanın hissikablelvukunu taşır. Her adımda başına bir şey geleceğini hisseder..."
Peyami Safa /Bir Akşamdı
İnsandaki idrak melekesi nedir? İnsan büyük varlıkları ve küçük varlıkları, bütünler ile parçaları nasıl anlayabiliyor? İnsandaki irade melekesi nedir? İnsan çeşitli şeylerden birini nasıl seçebiliyor? Hareketlerini istediği şekilde düzenleyip yapabilmeye nasıl güç yetirebiliyor? İnsanda meydana gelen hissedebilme özelliği nedir? Nedir insanın kalbinde parlayan acıma duygusu, merhamet, şefkat, vatan sevgisi, din sevgisi gibi yüksek duygular?
Nedir insanlardaki hissi kable’l-vuku denilen başına gelecek
olan bir işi önceden hissedebilme türünden hadiseler? Nedir şu rüya yoluyla meydana gelen bazı harikalar? Nedir bazı zatların üzerlerinde gözüken kerametler? Bütün bunlar ispat ediyor ki insan sadece şu maddi bedenden ibaret değildir. İnsanı sadece maddi bir cesetten ibaret görenler, insanın sadece dışına bakan, hakikatini anlamak istemeyen dış görünüş tutkunu kimselerden başkaları değildir.
Kitabı kapağına göre yargılamamak her zaman geçerli bir durum değilmiş. Açıkçası bu kitabı kitapçıda gördüğümde kapağının cazibesine kapılarak aldım. Gerçi arkasını da okudum tabi ama normal şartlarda okuyacağım kitaplar hakkında inciğini cinciğini önceden araştıran biri olarak pek alışageldik bir durum değildi tabi benim için. Ve fakat kitabı
Hissi kablel vuku...
Olacak bir şeyi henüz gerçekleşmeden önce hissetmek.Önsezi.Dilimize Arapça dan gelmiştir.His kelimesinin,önce manasındaki kabl ve meydana gelme manasındaki vuku kelimeleriyle birleşiminden oluşmuştur." Lügat 365