gel ey türk-i perî dilber acâib sun’-ı yezdânsın
görelden berlü ruhsârun sözüm allâhu ekberdür
-hıtayî
Kaldı ki yukarıda özetle açıklandığı gibi, Kuzey Sülaleleri’nden olan kavimler, ilkin Altan dağlarının yüksek yaylaklarından inip, birtakımı ‘Türk’ namıyla tanınarak, Asya’nın ortasını ve çoğu kuzeyini kaplayıp, birtakımı ‘Tatar’ namıyla Asya’nın doğusunu tutmuş ve bir yandan Amerika’ya ve Japon Adaları’na, diğer taraftan Çin’e girmiş ve bu Tatarlar’ın bir zümresi Çin’İn batısını ve ondan Doğu Hindistan’ı ve adaları ve Hint yarımadası’Nı kaplayıp, sonra bazı yerlerden Kafkasiler’in saldırmasıyla çekilmiş ve birtakımı (42) dahi ‘Tofan’ ve ‘Hıtayi’ namıyla Tibet vilayetini ve bazı kuzey dağlıkları ve Siyan’ı ve büyük kolu, ‘Fin’ namıyla Ural Dağları’ndan Avrupa’nın kuzeydoğusu taraflarını tutup, pek kadimde İsveç ve Avrupa’nın daha bazı batı yerlerini zapt ettiğine emareler bulunmuştur.
Hikmet-i Tarih, 
Ahmet Vefik Paşa , Sadeleştiren ve Hazırlayanlar: Remzi İleri – Bilal Yurtoğlu – Ali Utku, Çizgi Kitabevi Yay., Konya, 2013
Çünkim hamel evini itdi âfitâb menzil
Zinde olup reyâhîn gül toldı merkez-i gil
Görgil ki rad sûrı topragı kılup ihyâ
Haşr-ıla neşre nice rûşen kılur delâyil
Dürr-i yetîme olmış ebr-i bahar mahzen
Müşg-i Hıtâyı itmiş bâœ-ı şemâl mahmil
Hıtayî hâl çağında
hak gönül alçağında
kâbe yapmaktan yeğdir
bir gönül al çağında.
| 
Şah İsmail Hata'i |
Bir güzel aşkına ereyim dersen
Muhabbet gölüne dal da öyle gel
Canımı yoluna vereyim dersen
Ar u namusu taşa çal da öyle gel
Hıtayi
Hıtayi hâl çağında
Hak gönül alçağinda
Kâbe yapmaktan yeğdir
Bir gönül al çağında ~
Hıtayi
Hıtayí hâl çağında
Hak gönül alçağında
Kâbe yapmaktan yeğdir
Bir gönül al çağında
Hıtayî
Bir güzel aşkına ereyim dersen
Muhabbet gölüne dal da öyle gel
Canımı yoluna vereyim dersen
Ar u namusu taşa çal da öyle gel
Hıtayî