Tanınmak, onaylanmak, doğrulanmak ya da –teşhircilikten ziyade röntgenciliğe yatkınsak- kateksi ve fetiş nesneleri bulmak için dahil olduğumuz ölçüde, sosyal medya doğası itibarıyla libidinaldir. Tumblr ve türevleri, çıplak insan resimleri aramıyor olsak bile yemek-pornosu, sanat-pornosu, mimari-pornosu, veri-pornosu, araba-pornosu, doğa-pornosu
Sayfa 84 - 85-86 - PdfKitabı okudu
256 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Hiçbir ütopya, toplumun bütün bireylerine sonsuza dek tatmin sağlayamaz. Maddi şartları iyileşen insanlık, gözünü daha yükseklere diker, bir zamanlar rüyasında bile göremeyeceği güç ve mülke burun kıvırmaya başlar. Dış dünya onlara her şeyi sunmuş olsa olsa bile, insanların akıllarındaki sorular ve kalplerindeki özlem susmak bilmez.” Aslında
Çocukluğun Sonu
Çocukluğun SonuArthur C. Clarke · İthaki Yayınları · 20213,427 okunma
Reklam
siyasal hıristiyanlık da bu zannımca
Günahkarlar ve azizler. Onlar, Hıristiyanlığın başlangıcından çok uzun zaman önce bizleri iyi kadınlar ve kötü kadınlar olarak nitelediler. Biz Papalardan ve kiliselerden önce de satın alınan ve satın alınmış olanlardık, ama Batı dünyasında cinselliği bir din haline getiren Hıristiyanlıktı. Fahişeliği doğuran sebeplerin dinini yaratan da yine oydu. Hıristiyanlık, kadınlara doğuştan İkinci sınıf oldukları öğreten bir zihinsel-fiziksel hiyerarşi kurarak ruh ve beden arasındaki çatlağı tanrılaştırdı. Her şey yaşamın getirdiği fiziksel süreçlerden ve kendi bedenlerinden uzaklaştıkları oranda onur kazanan erkeklerin hizmet ettiği saf ruhlu bir erkek tanrı tarafından yönetim altına alındı. Papalar patriyarkal bir toplum miras alıp onun işlerliğini bir dine bağladılar, kadını aşağılayan bir kült yarattılar. Akıl ve beden ayrı ayrı şeylerdir ve beden değersizdir, kadın da değersizdir. Simone de Beauvoir şunları yazar: "Tüm Hıristiyan edebiyatı erkeğin kadına duyabileceği tiksintiyi körüklemeye çalışmıştır. Tertullian kadını "lağımın üzerine kurulmuş bir tapınak" olarak tanımlar. St. Augustine neredeyse terör estirerek dikkatleri cinsel ve salgı çıkaran organların iğrenç kaynaşmasına çeker. "Bizler dışkı ve sidiğin arasından doğuyoruz," der.
Sayfa 27 - Pencere Yayınları, Cağaloğlu, İstanbul, 1997.Kitabı okudu
366 syf.
5/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Selamm güzel okurlar ! Kitap Kafka'dan okuduğum ikinci kitap ama ne yalan söyleyeyim ilk kitapta Kafka kafamda çok iyi bir yerdeydi bu kitapla afalladım sanırım. Kitabın incelemelerine girip baktığımda tek afallayanın ben olmadığını gördüm. Kitaptaki fazla detay konuyu takip etmemde çok sorun yaşattı bana bazen kitabı okuyunca ya bu adam en son burdaydı ne ara buraya geldi dediğim yerler de oldu hatta ama tabiki güzel yanları da yok değil kitabın.. mesela bürokrasi ve hiyerarşi üzerine öyle güzel eleştirilerde bulunmuş ki yazar K. nin şatoya ulaşamamasını hayretle okuyacaksınız. Okumak isteyene iyi okumalar dilerimm :)
Şato
ŞatoFranz Kafka · Olympia Yayınları · 20169,8bin okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Peçeli duygular Orta doğu'nun soskültürel ve sosyo psikolojik analizini yapmış yazar üçyüzüne bedevilerin içinde geçirir göçebe toplumlarının Duygu dünyalarını zihin dünyalarının analizini yapmış örtük bastırılmış duygular dışa vurulmayan Dünyaların delhizlerine ışık tutmuş Kadın ve cinsellik inkar edilen görmezden gelinen ve yok sayılan
Peçeli Duygular
Peçeli DuygularLila Abu-Lughod · Epsilon Yayınları · 20048 okunma
Allah ve Resulûne itaat
"De ki: “Allah'a itaat edin, resule itaat edin! Eğer yüz çevirirseniz bilin ki ona yüklenen sorumluluk yalnız ona aittir; size yüklenen sorumluluk da yalnızca size aittir. Eğer ona itaat ederseniz doğru yola erersiniz. Resulün görevi ancak apaçık bir tebliğdir." (Nur 54) Lafzen: “Allah’a ve Rasul’e”. Vav edatının sadece iki ayrı
Reklam
Primatı öncelikle meşgul eden şeyin cinsellik, yaşam alanı ve hiyerarşi olduğu düşünüldüğünde, Augustinus'ta ibadetin anlamı üzerine kafa yormak boş iş geliyor.
355 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Bol spoiler içerir!
Romanın anlatıcılığını başkahramanımız olan dokuz yaşındaki küçük kız çocuğu Scout Finch yapmaktadır (1. tekil şahıs ağzından). Scout iki yaşındayken, abisi Jem ise henüz altı yaşındayken annelerini kaybetmişlerdir ve bir avukat olan babaları Atticus ile yaşamaktaktalardır. Scout' un gözünden 1930'lu yılların Güney Amerika'sının
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201471,6bin okunma
Mutlak bir anlam peşinde koşmak beyhudedir ve hatta yanıltıcıdır. Anlamlar arasında bir hiyerarşi yoktur, herkesin anlamı kendine.
412 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
gerçekçi, orijinal, şaşırtıcı
çok gerçekçi bir bakış açısı var. Ancak dini ve manevi konularda ön yargılı buldum. İlgimi çeken kısımları not almıştım. - 19: insan kelimesi gerçekte homo cinsine mensup bir hayvan anlamına gelir. Homo sapiens dışında pek çok tür mevcuttur. - 20: Homo neandertalensis, Homo erectus, Homo soloensis, Homo denisova, Homo rudolfensis, Homo
Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens
Hayvanlardan Tanrılara: SapiensYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201936,3bin okunma
Reklam
BİR SONRAKİ GÜNAH
Virgülü koyduk yine, Kaldığımız yerin berisinden. Şimdi şehirlerde her zaman ki gibi çekilmez, Ve biz o hiyerarşi de, Noktayı bulamadık. Kurtuluşu arıyoruz işte soğuk pençe de, Kaldığımız yerden taşıyoruz sessizce. Şimdi pahalıya gökyüzü, Şansa ilerleyen yol, Tuttuğumuz nefes orucu bizim. İki virgülü koyduk yine peşpeşe, Aynı şeyin üzerine, Farklı hava giyinmiş bugüne de merhaba. Son noktayı koymayı unuttuk, Yaşıyoruz Allah'a emanet. Uyanık göz uyur, Kirpikler yarınlarla pis olur. Biten her şeye merhaba, Doğan aynı şeylere selâm olsun, Uyanık göz çok iyi uyur. AYKUT BARIŞ ÇELİK
Allah, mı? Şeyh mi?
İnanç ve inanmak her insanoğlunun yaratılış kodlarında var olan birşey. İstisnasız her insan inanır çünkü inkâr üzere değil, inanmak ve teslim olmak üzere yaratılmıştır her insan.. İnanmak fıtrattandır, inanmamak bir nevi hastalık. Klinik psikolojide dahi durum böyle kabul edilir. Hatta inançsızlığın gizli saklı mağaralarında bile inandığına isyan
Mutlak bir anlam peşinde koşmak beyhudedir ve hatta yanıltıcıdır. Anlamlar arasında bir hiyerarşi yoktur, herkesin anlamı kendine.
“Emrindekilerden Tanrı gibi mutlak bir itaat bekleyen ve böylece putlaşan kimselere kul köle olanlar, itaat ve bağlılığı kendilerin­den aşağıdaki kişilerden beklerler. Denebilir ki, insanlar, ken­dilerinden alttakilere efendilik ve tanrılık taslamanın hatırına üsttekilere Tanrı’ya itaat eder gibi kul köle olurlar. Grup içi hiyerarşi bu psikolojik temel üzerine kurulur."
Sayfa 43 - manaKitabı okudu
376 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.