Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
400 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Senin ağzın neler söylüyor Rina abla?
Selamlar, ben Leyla. Biz alışmışız ilk kitapta kesin yargıya varıp Adrian’ı idam sehpasına göndermeye. Rina Kent ikinci kitabı yazınca hepimiz g*t olduk tabii fjfjdjj. İlk kitapta beni şoklardan şoka sokan o son bölümden sonra nefes bile almadan ikinci kitaba başladım. Bir de meğer ne öğreneyim, Winter aslında Lia’mış… :D Bu yazarın aklımızla zoru var kardeşlerim. İkinci kitap, Lia ve Adrian’ın öyküsünü anlatıyor. Nasıl tanıştıkları, nasıl evlendikleri, Lia’yı günden güne tüketen akıl karışıklığı ve depresyonunun onu nasıl boğduğunu an be an şahit olarak, her satırda Adrian’a söverek bir şeylerin farklı olması gerektiğini hissederek tüketici bir hızla sayfaları çeviriyoruz. Sado mazo ilişkilerinin hız kesmediği bu kitapta, Adrian’ın geçmişine de ufak bir bakış atıyoruz. KESİNLİKLE İLK KİTAPTAN DAHA ÇOK SEVDİM. HATTA KİTABI BİTİRDİKTEN SONRA FARKLI BİR GÖZLE İLK KİTABI YENİDEN OKUMAK İSTEDİM. Okuyunca sizin de öyle hissedeceğinize eminim. İyi geceler.
Yalanın Cazibesi
Yalanın CazibesiRina Kent · Ren Kitap · 2023558 okunma
"gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız o mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız"
Reklam
Zygmunt Bauman, "Dünya, ıskarta insan (işsiz),tüketilmiş mal ve eşyalarla dolu.Modernite için bir varlık olan insanın ıskartaya (çöpe) dönüşmesi ile eşyanın çöpe dönüşmesi aynıdır.Artık insanlar hız kesmeden çoğalıp muazzam miktarlara ulaşırken gezegendeki çöp alanları ve geri dönüşüme sokacak araçlar giderek azalmakta." Bundan sonra gündemimiz "atık insanların" ve "insani atıkların" tasfiyesidir. diyor.
Sessizlik bütün asaletiyle hayatımızın her cephesinden geri çekiliyor. Ruhumuzun kıyılarını döven ses dalgaları bize ne bir özlem duygusu ne de bir kavuşma heyecanı bırakıyor. Hız ve gürültü, sonunda aşkın yüzlerce yıllık anlamını da yutuyor.
DAVETİYE Ey benito musolini! Ey gayet yüce, İtalyanlar başvekili muhterem Duce! Duydum ki, yelkenleri edip de fora Gelecekmiş orduların yeşil Bosfora. Buyursunlar... Bizim için savaş düğündür; Din arabın, hukuk sizin, harp Türklüğündür. Açlar nasıl bir istekle koşarsa aşa Türk eri de öyle gider kanlı savaşa. Hem karadan, hem denizden ordular
Tansu Çiller-Murat Karayaıçın Koalisyon Hükümeti (25.06.1993-05.10.1995) döneminde tarımsal KİT'lerin yıkımı hız­ landı. Pancar Motor, Fruko-Tamek, Tamek Gıda, Mekta, Konya Şeker Fabrikası, Hascan Gıda, Toros İlaç Pazarlama satıldı. Yani... Sadece ANAp, AKP değil ki; 1990'lardaki iktidarlar gıda emperyalizmine teslim oldu.
Reklam
"Hız uyuşturuyor. Artık her yerde ve hiçbir yerdeyiz. Orada ama buradayız. Dostumuzla sohbetteyiz ama telefonun veya sohbet ağının ucundayız. Aslında bütün varlığımızla bir yerde değiliz, parça parça orada ve buradayız."
Arecibo Gözlemevi yakınımızdaki bir yıldızın gezegenindeki benzer bir gözlemevine Britannica Ansiklopedisi'nin tamamının metnini birkaç hafta içinde yollayabilir. Radyo dalgaları ışık hızıyla giderler. Bu da, yıldızlar arası bir yolculuğa çıkan en süratli uzay aracımızdan 10.000 kez daha büyük bir hız demektir. Radyo teleskoplar, dar frekans dalgaları üzerinden öylesine yoğun sinyaller yayınlar ki, çok geniş yıldızlar arası mesafelerde bile alınabilir. Arecibo Gözlemevi, Samanyolu Galaksisi'nin orta yerinde 15.000 ışık yılı uzaklıktaki bir gezegende kurulmuş benzer bir gözlemeviyle iletişim kurabilir. Yeter ki radyo teleskopumuzu hangi noktaya yönelteceğimiz bilinsin.
Sayfa 315 - On İkinci Bölüm - Gök Kıtası AnsiklopedisiKitabı okudu
Güvenlik
Bizim güvenliğimiz temel olarak halkımız tarafından sağlanan kamusal bir güvenliktir. Siyasetimiz güvenliğe tehdit oluşturan du- rumları önlemektir. Bu halkın küçük veya büyük farketmeksizin tüm çelişkileri kendilerinin çözdüğü anlamına gelir. Düzenli top- lantılar organize edilir. Bu toplantılarda eleştiri ve özeleştiri yapılır, bu sayede açığa çıkan çelişkiler hızla çözümlenir, halk içinde maksi- mum uyum sağlanmış olur. En geri kişiler bile sabırlı ve düzenli bir eğitimle ilerleme gösterir. Demokratik Kampuçya'da güvenlik hiz- metleri minimumdur. Geçmişteki gibi bir baskı yoktur. Temel olarak güvenliği sağlayan halkımızdır.
Sayfa 142Kitabı okudu
Sözü edilen o ülkede sürücüler çok hızlı araba kullanıyor; hız sınırı yok, trafik ışıkları çalışmıyor, ne zaman karşıya geçilebileceği kestirilemiyor; üstüne üstlük, ne yaya geçidi var, ne de kaldırım... Böyle olunca, orada neden çocukların okula yalnız gidemediğini anlamak zor değil. Jülide’nin ülkesindeyse kurallar var; Jülide de onları biliyor. Yaya geçidinden geçmesi gerekiyor; kırmızı ışıkta sürücüler durmak zorunda olduğundan geçme hakkı ona ait; yeşil ışıkta geçme hakkı sürücülerde olduğundan onun beklemesi gerekiyor; yoldan değil kaldırımdan yürümeli; arabalarla motosikletlerin kaldırıma çıkma hakları yok... Bu durumda, Jülide’nin neden okula yalnız gitmekte özgür olduğunu anlıyoruz. Jülide, hem kendisinin hem de sürücülerin sahip olduğu haklar ve yerine getirmeleri gereken ödevler sayesinde özgür.
Sayfa 15 - Günışığı Kitaplığı
Reklam
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız O mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız Yalnız kederli yalnızlığımda sıralı sırasız O mahur beste çalar müjgan'la ben ağlaşırız
Attila İlhan
Attila İlhan
Kim kandırdı bizi böyle? Kim ikna etti hızlı olanın kazanacağına bizi? Bu hız çağı insanca olan ne varsa alıp götürdü bizden.
Sayfa 190
ÜÇ FİDANA …
MAHUR BESTE şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız o mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız o mahur beste çalar Müjgan’la ben ağlaşırız bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı gittiler akşam olmadan ortalık karardı bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara simsiyah bir teselli olur belki kalanlara geceler uzar hazırlık sonbahara
Attila İlhan
Attila İlhan
Gerçek
Biliyorum, iş güç. Biliyorum, hız. Biliyorum, peşinden koşanlar ve senin peşinden koştukların. Oysa biliyorsun, gerçek orada değil. Gerçek, sadece tüm bunların arasındaki anlık boşluklarda. Öyle çok koşuyorsun ki, kaçırıyorsun.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.