Mütereddit ve reddedilen, ezeli asimilasyon adayı Yahudi nüfusun durumuna benzer bir açıdan bakılabilir. Yahudilerin anlaşılabilir ve sürekli tutkusu, sömürgeleştirilen konumun- dan kaçmaktır; zaten ağır bir bilançoya ek bir yük olur bu. Bu nedenle, sömürgeciye benzemeye çalışırken, sömürgecinin onları kendisinden farklı görmekten
Hız tutkusu ve Batı...
- "(...)Esasen hayatın hızlanması ve bu hız etrafında yaşanması Batı kültürünün temellerinde olan bir tutkudur. [...] Heidegger'in teknolojinin temel belirleyeni saydığı "fizik ve matematiğin evliliği" de bu tutkunun bir sonucu sayılabilir. Matematik tecritle fizikî kaynaklar aynı denklemde işlendiğinde, sonlu maddenin zemini olarak yeryüzüne sonsuzmuş gibi muamele edilir ve kaynakları hiç tükenmeyecek bir tabiat tasavvuru ortaya çıkar..."
Sayfa 86 - III.Bölüm -Zamanın Ruhu kapitalizm- Kudema YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Batı uygarlığının özü bu. Sürekli koşuşma, sürekli değişiklik, sürekli yenilik, bir tehlike ve bir hız tutkusu. Bu uygarlıkta kapılar her türlü tartışmaya, sapmaya, ayrılığa açık bırakılmıştır. Çünkü yorum, bireylerin kişisel yargılarına bırakılmış ve salt akla dayandırılmıştır. Aklın tek başına izleyeceği yol, elbette bir sömürü yolu olacaktı.
Sayfa 168 - İz YayıncılıkKitabı okudu
kabil ve habil
Dünyanın "katılaşması" olgusunun, İnsanî ve sosyal dü­ zende, şu ana kadar sözünü etmediğimiz daha başka sonuçlan da vardır, şöyle ki: Bu olgu, her şeyin sayıldığı, dökümünün ya­ pıldığı, kayda geçirildiği ve belli bir düzene sokulduğu bir du­ rum doğurmaktadır; bu ise, aslında "mekanikleşme"nin bir başka türüdür. Çağımızda