Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
280 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap ilk başlarda benim için çok fazla akıcıydı. Olaylar yavaş yavaş başlıyor gibi hissetmiştim. Fakat okudukça anladım ki olaylar kitabın başladığı andan itibaren çok hızlı bir şekilde başlıyor. Sonlara doğru gerçekten zorlana zorlana okuduğum bir kitaptı. Verdiği mesajların çok doğru olması ve olayların aşırı gerçekçi olması beni çok rahatsız ettiği için bu kitap bana biraz ağır geldi açıkçası. Ben yine de herkesin belli bi yaştan sonra en az bir kere okuması gerektiğini düşünüyorum.
Yılanların Öcü
Yılanların ÖcüFakir Baykurt · Literatür Yayıncılık · 20215,4bin okunma
Biyolojik evrim süreci ilk başta oldukça yavaştı. En erken hücrelerin çok hücreli organizmalara evrilmesi yaklaşık iki buçuk milyar yıl almıştı. Fakat bu çok hücrelilerin bir kısmının balığa ve aynı şekilde bu balıkların bir kısmının da memelilere evrilmesi bir milyar yıldan daha az bir süreye gerek duymuştu. Daha sonrasındaysa evrim bundan daha da hızlı gerçekleşmiş görünüyor. Zira ilk memelilerden bizlere doğru gelişim yalnızca yüz milyon yıl almıştı.
Reklam
Sonbahar geldiğinde kuşlar da böyle hissediyor olmalı. Bir şekilde.. eve uçmaları gerektiğini bilirler... Bu bir içgüdü tatlım. Ve inan bana, özgür iradeyle ilgili ne söylersek söyleyelim, dürtülerin çelik gibi parmakları vardır. Bazı dürtülere hayır demenin yegâne yolu, silahı alıp beynini uçurmak veya boynuna ilmeği geçirmektir. O seçeneği değerlendirmeyi reddedemezsin çünkü ortada, aslında seçenek falan yoktur. Elinde sopayla sana doğru fırlatılmış hızlı bir topun karşısında durmak gibi. Topun sana çarpmasını engelleyemezsin. Gitmek zorundayım. Verdiğim söz.. Oltanın kancası gibi kafama takıldı bir kere.
Sayfa 166 - Bill DenbroughKitabı okudu
616 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
İnsanın; primat zümresinden, insansı maymunlara, oradan da modern homo sapiense dönüştüğü zaman sürecinde geçirdiği evrimsel yolculuğu anlatıyor yazar. Bu evrimsel yolculuk, beslenme şeklimizden, harcadığımız enerjinin dönüşümüne, insanın bu dönüşüm doğrultusunda vücudundaki farklı evrimsel uyarlanımlar elde etmesini, alanında uzman bir şekilde gözler önüne seriyor. İnsanın özellikle eviminde dikkat çeken uyarlanımlar(dik durmak,iki elin boşta kalması, dil üretmek, kültür yapısı ortaya çıkarmak, tarım devrimi, endüstri devrim,modern zamanlar) gibi kültürel memlerin, onu , daha hızlı bir şekilde doğasından koparıp, birçok kemevrimsel(eski evrimsel uyarlanımlar yüzünden vücudundaki herhangi bir organın veyahut hücrelerin yeni ortama adapte olamayıp sürekli arızaya sebebiyet vermesi) yapıya sahip olarak uzun ömür pahasına birçok rahatsızlıkla yaşamamız gerektiğini bize gösteriyor.Tarım devrimi sayesinde özellikle birçok kemevrimsel hata döngüleri içinde kronik olarak tip 2 diyabet, bel ağrısı, diş çürükleri, yirmilik yaş dişi ve şuan sayamadığım kadar hastalıkla baş etmesinin mantıksal olarak analizini yapıyor. Endüstriyel devrimden sonraki insan tembelliği ve hazır gıda ürünleri ile bu işin daha da kötü boyutlara ulaştığını da es geçmiyor. Değinmediği bir konu yok desem abartmış sayılmam herhalde. Keyifle okuduğum bilimsel bestsellerden biri diyebilirim
İnsan Vücudunun Öyküsü
İnsan Vücudunun ÖyküsüDaniel E. Lieberman · Say Yayınları · 2015164 okunma
Öğrenmemizin sorumluluğunu kendimiz üstlenmeliyiz. Okullar bize nasıl öğreneceğimizi değil de ne öğreneceğimizi söylüyorsa, işin geri kalan kısmını da kendi kendimize halletmeliyiz. Dijital aşırı yüklenmenin beyinlerimizi ele geçirme tehdidiyle karşı karşıyaysak, kökleşmiş temel ilkeleri sıfırlamak için öğrenme hakkında bildiklerimizi kullanmalıyız. İş yeri, yarın işin bizim için ne anlama geldiğinden bile emin olamayacağımız kadar hızlı bir şekilde gelişiyorsa, önümüzdeki bilinmeyen geleceğe ancak öğrenme sürecimizin kontrolünü tamamen elimize alarak hazırlanabiliriz.
Batılılaşmanın ekonomik sonuçları, anlatılıp geçilecek bir konu­dan çok daha ötesidir. Nüfustaki ani artış oranı ile, özellikle Mısır'da, talebi karşılaması gereken gıda tedariğinin artış oranı aynı değildi. Petrolün getirdiği, eşit dağılmayan muazzam -hatta öngörülemez dü­zensizlikteki- yeni zenginlik, hem ülkelerin arasını hem de ülkelerin içişlerini karıştırdı. Zengin ve fakir arasındaki uçurumu giderek açtı, yeni zevkler ve yeni hırslar yarattı, onları doyurabilecek şeyleri yarattı­ ğından daha hızlı bir şekilde. Teknolojik eşitsizlik devam etti. Peşi sıra çıkan Ortadoğu savaşları, ileri teknolojik silahların satın alınmasının daha fazla zarar verebileceğini gösterdi. Fakat aynı zamanda bu yön­temin gelişmiş bir ordu yaratmadığı ve aksine teknolojik açıdan daha az gelişmiş bir toplum yarattığını gösterdi. Bu gerilimler bir süredir artarak devam ediyor. Günümüzde kırılma noktasına geldiler.
Reklam
"Sanal at dijital ahırdan çıktı gitti bile. Sessiz sakin bir köşeye çekilmek için çok geç. Bizi geçindiren işlerimiz internet bağlantımıza bağlı. Keyif için yaptığımız şeyler -bu da önemli bir mesele- gitgide daha çok internetle ilintili bir hale geldi. Bilgi sağanağı günden güne daha hızlı ve daha yoğun yağıyor ve böyle olmasının aptalca olmayan pek çok sebebi var. Artık mesele, ona ne kadar başarılı bir şekilde uyum sağlayabileceğimiz."
Sayfa 192 - Sam Anderson
Evrim yaratıcı sıçramalarla ilerlemez; daha önce ortaya çıkmış yararlı değiş­kenlerin birikmesiyle ilerler. Konuşma, çok karmaşık evrimsel uyumların eşsiz bir örneğidir. Bu diğer türlerin bilincinden tamamen bağımsızsa, yaşayan kuyruksuz maymunlar ile son ortak atamızdan ayrıldığımız birkaç milyon yıl içinde dikkat çekecek derecede (ve olanak dışı bir şekilde) hızlı bir evrimsel süreç geçirmiş olmalıdır. Daha olası şekilde, insan zekasının konuşma ile ilgili çiçek açması pek çok diğer yeteneğin üstüne inşa edilmiştir ve bunlardan meydana gelmiştir. Bunların her birinin bağımsız birer geçmişi vardır.
Sayfa 182 - ALFA BİLİMKitabı okudu
240 syf.
8/10 puan verdi
·
60 günde okudu
Yılın son kitabını yetiştirdiğim için mutluyum. Seneyi bir bilimkurgu klasiği ile bitiriyorum. Ana karakter olan ihtiandr, Yunanca’da “balık adam “anlamına geliyor. Bu ismi, bilim insanı olan Salvator, genç bir köpek balığının solungaçlarını naklettiği Kızılderili bir çocuğa veriyor. Böylece İhtiandr, hem karada hem de suda yaşamını devam ettirebilen su adamına dönüşüyor. Kitabın yazarı Alexsandr belyaev, Yakalandığı hastalık sonucunda felç kalmış bu sırada da kendisini yazmaya vermiş. Asıl işi yazarlık olmamasına rağmen orijinal bir kurgu ortaya çıkarmış. Yazar, kısıtlanmış özgürlüğünü ihtiandr’a vererek kendini İhtiandr’ın maceralarında ve okyanusun derinliklerinde buluyor. Her ne kadar kısa bir sürede okumamış olsam da okuduğum zamanlar su gibi geçip giden bir kitaptı. Olayların bu şekilde hızlı akması kolay okunması açısından bir artı fakat olayların bu yönde basit gelişmesi bana bir taslak okuyormuş hissi verdi. Yine de çok detaylandırılmaması aşırı göze batmıyor çünkü fikir ve alt metin olarak bir bilim kurgu eseri için yeterli diye düşünüyorum. Ağır kitaplardan sonra okunabilecek çerezlik bir kitap. Ben okurken keyif aldım. Sizlere de tavsiye ederim.
Su Adamı
Su AdamıAleksandr Belyaev · İthaki Yayınları · 20173,477 okunma
...temelinde vücudunuz bir yakıt bankası gibi hareket eder; yemek yediğinizde enerji depolar ve ihtiyaç duyulduğunda kullanmak için enerji çeker. Hormonların düzenlediği bu değiştokuş yağların ve karbonhidratların karaciğer, yağ hücreleri, kaslar ve diğer organlara bitmek bilmeyen giriş ve çıkışlarıyla gerçekleşir. Bu yüzden insanlar da diğer hayvanlar gibi uzun eksi enerji dengesi dönemlerinde bile aktif olma konusunda inanılmaz bir şekilde uyarlanmışlardır. Aç karnına avcılık ve toplayıcılık yapabilirsiniz. Fakat vücudunuzun orta miktarlarda glikojen depoladığını ve bunu asıl olarak enerjiye acil ve hızlı olarak ihtiyaç duyduğunuzda yaktığını hatırlayın. Bu yüzden fazladan enerjinizin çoğunu yağ olarak depolarsınız ve bunu bol miktarda idameli enerji elde etmek için yavaş yavaş yakarsınız. Bunun sonrasında kilonuzu sabit tutabilecek (enerji dengenizi koruyacak) kadar yiyeceğiniz olmadığında, yavaş yavaş yağ stoklarınızı yakarak ve aktivite düzeyinizi düşürerek haftalar, hatta aylar boyunca hayatta kalabilirsiniz. Aslında, karaciğerdeki glikojen miktarları çok fazla düştüğünde, vücudunuz otomatik olarak çoğunlukla, kendi enerji stoğu bulunmayan beyninizi besleyebilmek için yağ (ve gerekirse biraz protein) yakmaya başlar.
Sayfa 357Kitabı okudu
Reklam
Liberal demokraside devlet tanımı gereği zayıftır, bireysel haklar alanının korunması onun gücünün kesin şekilde sınırlanması anlamına gelir. Buna karşılık, sağ ve sol otoriter rejimler, ister güçlü bir askerî aygıt kurmak, isterse eşitlikçi bir sosyal düzen kurmak ya da hızlı bir büyümeye ulaşmak olsun, farklı nedenlerden devlet gücünü özel alana yaymaya ve özel alanı tahakküm altına almaya çalışırlar.
Sayfa 40
Hızlı koşmak istediğimde, hızımı arttırıyorum, ama böyle zamanlarda daha kısa süre koşuyorum, vücudumda yaşadığım o güzel hissi olduğu gibi ertesi güne taşımaya dikkat ediyorum. Tıpkı uzun romanlar yazdığım zamanlardaki gibi. Kendimi çok daha fazla yazabilecekmiş gibi hissettiğimde, kararlı bir şekilde kalemi bir kenara bırakırım. Böyle yapınca ertesi günkü çalışmam daha rahat olur. 
1.500 öğeden 15bin ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.