Neden kızkardeşlerim
niçin saklanıyorsunuz
niçin peçelerin peştemalların arkasına gizliyorsunuz
nur yüzünüzü
sık ve sert sıhhatli siyah saçlarınızı
cömert ağzınızı
neden kızkardeşlerim
hep böyle bir şeyden korkmuş gibi huzursuz
Nietzsche Ağladığında romanı ile tanışmıştım. Nietzsche'yi redden kadın. Kafamda hep idealist, realist, kendi ayakları üzerinde duran kimseye de eyvallahı olmayan birisi olarak yer etti. Kişilik olarak, her ne kadar hayatını çok bilmesem de, takdir edip saygı duyduğum bir yazar oldu.
Ruth kitabına gelince... Açıkçası beklentimin çok çok altında
Öfke, üstünlük ve güce erişme çabasının tam anlamıyla zirvesidir. Bu duygu, öfkeli insanın yoluna çıkan tüm engelleri hızlı bir şekilde yok etme isteğini ele verir.
neden kızkardeşlerim
niçin saklanıyorsunuz
niçin peçelerin peştemalların arkasına gizliyorsunuz
nur yüzünüzü
sık ve sert sıhhatli siyah saçlarınızı
cömert ağzınızı
neden kızkardeşlerim
hep böyle bir şeyden korkmuş gibi huzursuz
Jean-Paul Sartre : Pardon Monsieur?!?!? Kime itaat edecekmişim? Ona itaat edeceğim mi düşünülüyormuş?!! Benden ciddi ciddi bunu mu umuyorlarmış?!!
Karşımda büyümüş de küçülmüş bir adam duruyordu. Boyu posu henüz serpilmemiş, ufak yaşına göre pek olgun tavırlar sergileyen bu küçük akil adamın yaşı ile tavırları arasındaki ters orantıya neyin sebep
"Tıpkı insanlar gibi, gökyüzünün de bir hayatı vardır. Onun da dönüm noktaları, geçişleri, dertleri vardır. O da bir hikâye anlatır bize. Ama biz ona kulak vermek yerine duymak istediğimizi duyarız. Sonra da sıkıcı deriz, öfkeli deriz ona..."
"Ne hikâyesiymiş o?" diye sordu Atiye.
"Ben her gece yeniden şans veririm