Hülya

İnsan yaradılışı tam bir eşitliğe razı olamaz. Ufak tefek imtiyazların teşvikine de muhtaçtır. Diyebilirim ki, bizzat iyilik dahi, ancak ceza görmesine ayıplanması icap eden bir kötülüğün bulunmasıyla kabildir.
Reklam
Eski bir şapkadan ve ayakkabıdan sahibinin bütün huyunu, alışkanlıklarını, hayatındaki aksaklıkları, hatta ıstıraplarının çeşidini görmek mümkündür.
Eski şapkalarımız, ayakkabılarımız, elbiselerimiz gün geçtikçe bizden bir parça olmazlar mı? Onları sık sık değiştirmek isteyişimiz de bu yüzden değil midir? Yeni bir elbise giyen adam az çok benliğinin dışına çıkmışa benzer: Kendimizden uzaklaşmak, ona bir değişikliğin arasından bakmak ihtiyacı, yahut “Ben artık bir başkasıyım!” diyebilmek saadeti.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eğer yaşamak kelimesinin mânası her şeyden mahrum olmak ve ıstırap çekmekse, her an küçülmek ve bunu nefsinde her lâhza duymaksa, bir türlü aşamayacağı bir çemberin içinde durmadan çırpınmaksa, şüphesiz ben de, benimkiler de en derin şekilde yaşıyorduk.
Hülya

Hülya

, bir kitabı okumaya başladı
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar
8.3/10 · 42bin okunma
Reklam
Hayatın kasırgası içinden birkaç fikirle çıktım ben, duygu aramayın. Uzun süredir kalbimle değil kafamla yaşıyorum zaten. Kendi tutkularımı ve davranışlarımı dikkatle inceliyorum, ilgiyle ama hep dışarıda kalarak. Benliğimde iki kişi barınıyor; Bunlardan biri, kelimenin tam anlamıyla yaşıyor, öbürü ise onu yargılıyor. Birinci, belki de bir saate kadar sizden ve dünyadan ayrılacak, ötekiyse… öteki ne olacak?
Her zaman tetikte olmak, her bakışı kollamak, her kelimenin anlamını yakalamak, amaçları sezinlemek, tuzakları ortaya çıkartmak, aldanmış görünmek, sonra da, ansızın, bir tekmede kurnazlığın o karmaşık, yüce dokusunu yerle bir etmek— hayat diye buna derim ben .
Benim hiç yılmadan erişmeye çalıştığım önceliklerin tadını, onlar kendilerini hiç yormadan çıkarıyorlardı.
Alaya alınmaktan korktuğum için en iyi duygularımı yüreğimin derinlerine gömdüm. Orada silinip gittiler.
Derler ki, doğuşlarından biçim alır fikirler, bu biçim de eylemdir; kafasında daha fazla fikir barındıran biri, ötekilerden daha eylemcidir.
Reklam
Şimdilik, bütün isteğim sevilmek, hem de az kimse tarafından: Ara sıra, tek bir daimi bağlılığın bile yeteceğini düşünmüşümdür- kalbin acınacak bir alışkanlığı!
“Belki de bu yüzden seviyorsun beni,” diye düşündüm. “İnsan sevinçlerini unutur da, acılarını hiçbir zaman unutmaz…”
Önsezilerim yanıltmaz beni. Geçmiş, dünyada hiçbir insanı beni etkilediği kadar etkileyemez. Geçmiş bir hüznü ya da sevinci hatırlatan her şey ruhumu derinden sarsar ve eski günleri geri getirir… Salakça bir yaradılışım var, hiçbir şeyi unutmam, hiçbir şeyi!
Düpedüz yalan söylüyordum ama amacım onu öfkelendirmekti. Karşı çıkmak, vazgeçemediğim bir tutkumdur, zaten bütün hayatım üzücü ve kırıcı bir karşı çıkmalar zincirinden ibaret, gerek duygularıma gerek mantığıma.
Çıplak, bu en mutsuz çağın soğuğuna maruz, dünyaya ait araba ve bu dünyaya ait olmayan atlarla yaşlı bir adam olan ben koşup duruyorum.
184 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.