Bir varlığın kurgusal olup olmadığını nasıl bilebilirsiniz?
Oldukça basittir aslında; "acı çekiyor mu?" diye sorun yeter.
İnsanlar zeus'un tapınaklarını yaktığında zeus acı çekmez.
Euro değer kaybettiğinde euro kederlenmez. Bankalar battığında banka mağdur olmaz.
Bir devlet savaşta kaybettiğinde devlet ıstırap çekmez, bankalar ve devletler metaforlardan ibarettir.
Fakat savaşta yaralanan bir askerin acısı gerçektir. Yiyecek tek lokması olmayan yoksul bir köylü gerçekten eziyet çeker.
Annesinden ayrılan yeni doğmuş bir buzağı gerçekten ıstırap duyar.
Gerçeklik budur...
Wilhelm von Humbolt, varlığımızın amacını, "olabildiğince çok deneyimin süzülerek bilgeliğe dönüşmesi," olarak açıklar. Ayrıca, "Hayatın zirvesi her şeyin tadına bakmaktır," der. Bu söz hümanizmin ana sloganı bile olabilir, değil mi?
Demokratik seçimler yalnızca dini inanç ya da ulusal efsaneler gibi belli ortaklıkları paylaşan toplumlarda uygulanabilir. Seçimler temelde anlaşan insanlar arasındaki anlaşmazlıkları çözmek için bir yöntem olarak kullanılabilir.
Oldukça değerli bilgiler edinilebilecek bir kitap. Homo Sapiens ve Homo Deus ile benzer kategoride olsa da onlardan daha akıcı diyebilirim. Tüm canlıların genleri bir sonraki nesle aktarmak için oluşturulmuş makinalar olduğu fikri başta garip gelse de tüm davranışlarımızın temelinde bunun yattığını görmek zor olmuyor.
Hayat,savaş,aşk,nefret gibi oldukça detaylı olduğunu düşündüğümüz kavramların aslnda ne kadar basit hedefler için geliştirilmiş araçlar olduğunu öğrendikçe şaşırıyorum.
İnsan İçgüdüsüRobert Winston · Say Yayınları · 2021145 okunma