Bir insan bir diğer insanın içinde neler olup bittiğini bilmiyor artık. Şu yıldızlardan bile daha uzağız, özellikle de daha uzağız birbirimizi karşı çünkü düşünceler esrarengizdir. Nüfuz edemediğimiz canlılarla bu daimi temastan daha berbat bir şey biliyor musun?
. Uzun süre yalnız kaldığımızda boşluğu hayaletlerle dolduruyoruz. . . .
Reklam
. Mutluluğumuzu karamsarlığa, özgüvenimizi sıkıntıya dönüştüren bu gizemli etkiler nereden geliyor? Sanki hava, görünmez hava, gizemli yakınlığı bizi etkileyen anlaşılmaz güçlerle doluydu. . . .
. Aklımız ne kadar zayıf; küçük, anlaşılmaz bir gerçekle karşı karşıya kaldığımız anda ne kadar çabuk dehşete kapılırız ve dengesizleşiriz. Sorunu "Anlayamıyoruz çünkü nedenini bulamıyoruz" diyerek bir kenara atmak yerine, hemen korkunç gizemleri ve doğaüstü güçleri hayal ediyoruz. . . .
Sevgilisine ihanet etmek üzere dışarı çıktığı bir gün, yağan yağmurda üşüttü ve öldü.
Reklam
Ve bütün ölü nesiller, bize kadar gelen insanlık için bir tarla yetiyordu! Toprak onları yeniden alıyor, unutmak onları siliyordu. Elveda!
Delilercesine sevmiştim! Neden severiz? Dünyada sadece tek bir varlığı görmek, aklımızda sadece tek bir düşünce olması, kalbimizde sadece tek bir arzu olması ve dudaklarımızda tek bir adın olması garip değil midir
Geceleri tutku derecesinde seviyorum. İçgüdüsel, derin, yenilmez bir aşk içinde, ülkesini ya da sevgilisini seven biri gibi seviyorum.
Gözler bir şey görmüştü; sadece saf insanlar gördüklerinin mucize olduğuna inanır.
Reklam
Geceleri yalnız olmak istemiyorum. Yanımda biri olsun istiyorum, yakınımda, benimle konuşup, ne olduğu önemli değil, bana sadece bir şeyler söyleyecek biri.
Ona, "Bütün bu hayvanlar korkunç," dedim. Gülerek, "Oh, hayır! En korkuncu insan," dedi.
Gün doğduğunda, bende bir saplantı olmuş, sahibim olmuş, zihnimi ve hislerimi ele geçirmişti; öyle ki, bir an bile onu düşünmeden duramıyordum.
Sevmek için kör olmak gerek, kendini tamamıyla teslim etmek, hiçbir şey görmemek, mantıklı düşünmemek, anlamamak gerekir. Zayıflıklara da güzellikler kadar aşık olmak, bütün yargıları, düşünceleri, algıları bir kenara koymak gerekir.
Kendimi asla aşk diye adlandırdığımız bu gönül sarhoşluğuna kaptırmamıştım! Asla bir kadının görüntüsü beni bir düş, çoşku ve deliliğe sürüklememişti.
Sayfa 208Kitabı okudu
Resim