Ben bu serinin hangi kitabına gönül rahatlığıyla 10/10 vereceğim? Betimle betimle nereye kadar?
Çok yorumdum okurken. Yani karakter işkence çekiyor ya da ölüm tehlikesiyle karşı karşıya ama biz karşıdaki duvarın desenini okuyoruz. Çok fazla gereksiz ayrıntı ve betimleme vardı. Öyle ki; karakter bile ne söylediğini unutup tekrar ediyordu cümlesini.
Ayrıca önceki kitapta olan birkaç olay Joan'ın iç sesi olarak o kadar çok tekrar edildi ki "tamam yazarım hatırladım ilk kitabı" diye bağırasım geldi.
Neysee... 1 puanı neden kırdım sorusuna yanıt verdiysek kitaba geçelim.
İkinci kitapta asla tahmin edemediğin olaylar yaşandı. Yazardan beklemediğim ters köşelerle doluydu.
Nick'i doya doya okumak gerçekten güzeldi. Joan'ın yarattığı yeni zaman çizelgesinde olanları hatırlayan birkaç kişiden biri olması, Nick ve Aaron'la tekrar tanışması güzeldi.
Aaron bu kitapta sanki biraz daha cesurdu. Önceki kitapta okuduğumuz o sümsük hâlleri yoktu. Ayrıca iması bile hoş olmayan aşk üçgeni sinyallerinin kenarından dönmemize de ayrı sevimdim. Umarım 3.kitapta da böyle gelgitler yaşamayız.
Nick'i masum bir karekter olarak okumak da güzeldi. Hiçbir şeyden haberi olmayan o saf ve masum hâllerine bayıldım.
Önceki kitaptan bildiğim karakterleri görmek de güzel hissettirdi.
Yani kısacası dolu dolu bir kitaptı. Son 100-150 sayfa nasıl akıp gitti anlamadım. Ortaya çıkan sırlar, gelişen olaylar ve final... Hiç tahmin ettiğim gibi olmadı.
İlk kitaba nazaran daha çok aksiyon ve daha fazla beni şaşırtan olay vardı. Acaba 3.kitapta neler olarak merakı beni şimdiden sardı.
Okumanız tavsiye ederim.