İnsan,hedefe ilerlemeyi sever,ulaşmayı değil;şüphesiz çok gülünç bir durumdur bu.İşin en hoş tarafı,insanın daha doğduğunda gülünç olmasındadır.İki kere iki dört formülü,yine de dayanılmaz şey doğrusu.Bana kalırsa iki kere iki dört,büyük bir küstahlıktır ve etrafa tükürükler saçan,elleri belinde,yol kesen bir külhanbeyinin ta kendisidir.İki kere iki dördün mükemmelliğine inanıyorum;fakat ondan daha üstün olduğuna inandığım şey,iki kere ikinin beş etmesidir.
Söylediğiniz şeyler yalnızca küstahça değil, aynı zamanda gülünç. Sizi böyle konuşmaya doğanızın mecbur ettiğini söylüyorsunuz. Gerçekten mi? Doğanız mı sizi mecbur ediyor? Çok hoş bir doğanız var. Sizin doğanız benim doğamdır ve ben doğam gereği size dostça davranıyorsam, sizin de bana aynı şekilde davranmanız gerekir.
Reklam
11/10
İnsan, hedefe ilerlemeyi sever, ulaşmayı değil; şüphesiz çok gülünç bir durumdur bu. işin en hoş tarafı, insanın daha doğduğunda gülünç olmasındadır. iki kere iki dört formülü, yine de dayanılmaz şey doğrusu. bana kalırsa iki kere iki dört, büyük bir küstahlıktır ve etrafa tükürükler saçan, elleri belinde, yol kesen bir külhanbeyinin ta kendisidir. iki kere iki dördün mükemmelliğine inanıyorum; fakat ondan daha üstün olduğuna inandığım şey, iki kere ikinin beş etmesidir.
beyaz geceler inanır mısınız, tek bir kadınla ne konuşmuşluğum, ne tanışıklığım var… Yalnız her gün karşıma bir kadın çıkmasını hayal eder dururum Böylece kaç kere aşık olduğumu bilseniz Kurşun suçluyu bulur Ama tutku, hele kıskançlık, tutkuların en güçlüsü değil midir? Kıskançlık gülünç şey suçtur! dostumsun, çocukluk arkadaşımsın. Zevk çiçeklerini birlikte toplar, sefahat dalgalarına birlikte atılırdık… ”Hep karımın yüzünden… Mutsuz bir insanım… Boyuna zehir içiyorum. Aşkın nasıl, ne ince bir duygu olduğunu bilirsiniz, kadınsınız çünkü Kah-kah-kah!.. Oh ne kadar mutluyum… Hepimizin dirlik, mutluluk içinde yaşadığımızı bilmek ne hoş, ne tatlı şey! Evcil hayvanları yola getirmek için dayak cezası birebirdir kabul edin ki, kıskançlık affedilmez bir tutku, hatta belaların büyüğüdür.
“Hoş tutulan bir oyuncak olmak, onlara insan olmaktan daha kolay ve cazip geliyordu. Erkeklerle de arkadaş olmadım. Aradıkları yumuşak lokmayı bende bulamayınca müsavi kuvvetlerle karşı karşıya gelmektense kaçmayı tercih ettiler. O zaman erkek azminin ve kuvvetinin ne olduğunu gayet iyi anladım; dünyada hiçbir mahluk bu kadar kolay muvaffakiyetler peşinde koşmaz ve hiçbir mahluk erkekler kadar hodbin, kendini beğenmiş ve kibirli, fakat aynı zamanda korkak ve rahatına düşkün değildir. Bir kere bunları fark ettikten sonra erkekleri sahiden sevebilmem imkansızdı. En hoşuma giden ve birçok hususlarda bana yakın olan adamların bile, küçük vesilelerle, bu kurt dişlerini gösterdiklerini; her ikimize aynı derecede zevk veren beraberliklerden sonra, özür dilemeye, himaye etmeye çalışan, fakat aynı zamanda herhangi bir şekilde muzaffer olduğunu zanneden ahmakça bakışlarla yanıma sokulduklarını gördüm. Halbuki acınacak halde olan, zavallılıkları ortaya çıkan onlardı. Hiçbir kadın ihtiras halindeki erkek kadar zayıf ve gülünç olamaz. Buna rağmen bu hallerini kuvvet tezahürü zannedecek kadar yersiz bir gururları vardır… Aman yarabbi, insan deli olur… Kendimde hiçbir gayri tabii temayül bulunmadığını bildiğim halde, bir kadına aşık olmayı tercih ederim. Korkmayın, zannettiğiniz gibi değil. Bir erkeği sevmem lazım geldiğine inanıyorum. Ama sahiden bir erkek… Hiçbir kuvvete dayanmadan beni sürükleyebilecek bir erkek… Benden bir şey istemeden, bana hakim olmadan, beni tezlil etmeden sevecek ve yanımda yürüyecek bir erkek… Yani hakikaten kuvvetli, tam bir erkek…”
Zaten gülünçken, bu denli gülünç olmak hiç hoş değil.
Reklam
128 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.