Hoş Geldin
Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin. Yorulmuşundur, nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını, ne gül suyum, ne gümüş leğenim var. Susamışındır, buzlu şerbetim yok ki, ikram edeyim. Acıkmışındır, sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam memleket gibi esir ve yoksuldur odam. Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin! Ayağını bastın odama kırk yıllık beton çayır çimen şimdi. Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde. Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler; gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam. Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin. 1948
Sayfa 914 - Yatar Bursa Kalesinde
Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin. Yorulmuşundur, nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını, ne gül suyum, ne gümüş leğenim var. Susamışındır, buzlu şerbetim yok ki, ikram edeyim. Acıkmışındır, sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam memleket gibi esir ve yoksuldur odam. Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin! Ayağını hastın odama kırk yıllık beton çayır çimen şimdi. Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde. Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler; gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam. Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin.
Sayfa 172Kitabı okudu
Reklam
Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin. Yorulmuşundur,
Sayfa 916 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
“Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin! Ayağını bastın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi. Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde. Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler; gönlüm gibi zengin, hürriyet gibi aydınlık oldu odam. Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin.”
Sayfa 172 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin. Yorulmuşsundur; Nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını, Ne gül suyum, ne gümüş leğenim var… Susamışsındır; Buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim. Acıkmışsındır; Sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam Memleket gibi esir ve yoksuldur odam. Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin! Ayağını bastın odama Kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi. Güldün, Güller açıldı penceremin demirlerinde. Ağladın, Avuçlarıma döküldü inciler; gönlüm gibi zengin, hürriyet gibi aydınlık oldu odam. Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin… Nazım Hikmet Ran
Hoş geldin kadınım benim hoş geldin yorulmuşsundur; nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını ne gül suyum ne gümüş leğenim var, susamışsındır; buzlu şerbetim yok ki ikram edeyim acıkmışsındır; beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam memleket gibi yoksuldur odam. Hoş geldin kadınım benim hoş geldin ayağını bastın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde ağladın, avuçlarıma döküldü inciler gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam... Hoş geldin kadınım benim hoş geldin
Rukiye BAŞPINAR
Rukiye BAŞPINAR
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Reklam
122 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.