360 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Hayat bir tesadüfler silsilesi imiş âlâ! Fakat tesadüflerinde kendine göre bir mantığı olmalı değil mi ya? (İçimizdeki Şeytan) Sabahattin Ali Uzun zamandır kendime ket vuruyordum, Hakan Günday okumamak adına. Kütüphanenin önünde vakit geçirdiğim her zaman gözüm "AZ" a takılıyordu. Sonunda -popüler olana uzak durma- önyargıyımı
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921.6k okunma
205 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Maupassant' ın arnavut kaldırımlı yollarında ettiğim seyahat nihayete erdi. Kütüphaneden aldığımı belirtmiştim bir önceki yazıda. Kendi kütüphanemde bulunmasını istediğim kitaplardan biri olarak yerini aldı zihnimde. Kitabı tanıtmadan önce Maupassant' ı tanımak gerektiğini düşünüyorum. Gerçekçilik ve doğalcılık sularında yüzen yazar; tam
Ay Işığı
Ay IşığıGuy de Maupassant · Can Yayınları · 2013666 okunma
Reklam
111 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 10 days
Keyifli okumalar ?
Insanın hissizleşmesi, duygusuzlaşması  ve umursamaz oluşu hangi evrede olur diye soracak olursam birbirinden farklı cevaplar alırdım mutlaka. Yabancı olmak. Neye kime yabancı olmak. Kendime mi? yoksa insan dediğimiz varlığı meçhul yaratıklara mı? İnanın bana çoğumuz kendimize yapancıyız. Albert Camus yabancı kitabında Annesinin ölümünden üzüntü duymayan bir insanın aradan geçen zamanda  bir insanı öldürmesi ile neler yaşıyor onu anlatıyor. Baş karakter cinayetten yargılanırken kendini bir anda duygusuzluktan yargılanırken buluyor. Ve cezası muebbet iken bir anda idam oluyor!  Hissizlik bakın nelere mâl oluyor. Albert Camus derin düşünmek isteyenler için kesinlikle okunması gereken bir kitap. Dilinin ağırlığının yanında felsefi sözleri  anlaşılması için biraz zorlasa da. Ufkunuzu açacağına eminim. Bol ve keyifli okumalar Zübde-i alemsiniz siz hoşça bakın  zatınıza ...
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112.8k okunma
·
Not rated
Nuri Bilge CEYLAN filmi öneriyorum bu defa. "Ahlat Ağacı" Taşrada bir öğretmenin yazar olma serüvenini temel alarak işlemiş filmi. Anafikir çatısında politik, teolojik, ekonomik, sosyolojik sorgulamalara yer vermiş filmde. Bu sorgulama işini o kadar yaymış ki bir an "Nuri Bilge içine attığı konuların hepsini kusacak galiba" dedim. Sorgulamalarla beraber bir takım inanışlara da yer vermiş hikaye altından ince ince... bir insan beğenmese bile ailesinin kaderini yaşar mı ya da ailenin kaderi bireyin kaderine sirayet eder mi ? Filmde benim özellikle beğendigim konuya geleyim; son zamanlarda yazar, sanatçı tayfasının kendine uyguladıkları sansürle -ya da dönemin atmosferinin zorunda kıldığı otosansür diyelim ki bence acı hep vardı ama cesur insanlar hep yok-olayı sadece kültür ticatetine bağladılar. Ne demek istiyorum açayım: eski romanları okuyup filmleri izlediginiz zaman dönem hakkinda bir çok konuda bilgi ve duygu sahibi olabiliyorsunuz. Bu insanlar ne sıkıntılar çekmiş neler gündemine oturmuş neyi sevmişler ne kadarına ulaşmışlar canlarını ne yakmiş gibi gibi. Son dönemlerde konformist kafaların köhne tarzından sitemlenirken Nuri Bilge'nin filmi iyi geldi. Neyse kalp atışını arada duymak yaşama dair umut veriyor. benim söyleyeceklerim bu kadar gerisi takdirinize kalmış. Hoşça bakın zatınıza
Altyazı Aylık Sinema Dergisi - Sayı 184
Altyazı Aylık Sinema Dergisi - Sayı 184Altyazı Dergisi · Altyazı Dergisi · 20186 okunma
OKUL NE İŞE YARAR? Siz hiç “Okula başladıktan sonra benim çocuğumun ahlakı güzelleşti.” diyen anne baba gördünüz mü? Yoksa tam tersine ebeveynlerin bir kısmı “Çocuğumun ahlakı okula bozuldu, daha önce hiç küfür bilmez, kötü söz söylemezdi ama şimdi ağzı bozuldu.” mu diyorlar? Sizce okul, çocukların farklılıklarının zenginliğe dönüştürüldüğü bir
engin denizlerde olanlara
Elif Şafak “Uçsuz bucaksız bir deryadır tasavvuf” diyor… “kiminin elinde bir kepçe, kiminin elinde bir çay kaşığı… herkes kendi yüreğinin kabı kadar çeker o denizden… hoşça bakın zatınıza…”
Reklam
43 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.