“Birlikte biraz bekleyeceğiz.” “Kabul.” Oturdum, başımı onun cılız gövdesine yasladım. “Neyi bekleyeceğiz, Zezé?” “Gökyüzünden güzel bir bulutun geçmesini.” “Ne yapacağız onu görünce?” “Kuşumu bırakacağım.” “Evet, artık ona gerek kalmadı.” Gökyüzüne baktım. “İşte şu, Minguinho,” dedim ve ayağa kalktım. Çok duygulanmıştım. Gömleğimin önünü açtım. “Bak, Minguinho.” Kuşumun, cılız göğsümden koptuğunu hissettim. “Uç, küçük kuşum, yükseklere uç. Uç da Tanrı’nın parmağına kon. Tanrı seni başka bir küçük çocuğa yollayacak. Benim için şarkı söylediğin gibi onun için de söyleyeceksin. Hoşçakal, benim güzel kuşum!”
Yalnızım ve en kuvvetli tarafım da bu. Nasıl yorumlarsan yorumla. Hoşçakal.
İsmet ÖzelKitabı okudu
Reklam
Hoşçakal, Tijuana. Su ve Ateş krallığı.
"Hoşçakal oğlum. Hoşçakal sevgili, biricik düşüm."
Sayfa 234Kitabı okudu
Nereye gidersek gidelim, hoşçakal burası...
Gümüşe banılmış bir hoşçakal akşamı inmiş yüreğime…
Sayfa 365
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.