Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.12
• ANNA KARENİNA •
Selam ☻ Tolstoy dan okuduğum ilk kitap ve bir baş yapıt olan Anna Karenina yorumu ile karşınızdayım. Konusu şöyle;
.
“ Güzelliği ve nezaketiyle çevresinde hayranlık uyandıran Anna Karenina’nın mutsuz ve monoton bir evliliği vardır. Üst düzey bir devlet memuru olan kocası Aleksey Aleksandroviç ile evliliğinde tek tesellisi oğludur.
Evveet, fantastik - genç yetişkin bir kitapla karşınızdayım. Benim için beğendiğim, üst üste olaylar olmasıyla heyecanla okuduğum bir kitap oldu. İlk 50 60 sayfayı neyin ne olduğunu anlayarak başlıyoruz ve sonrasında da bazı güzel anlar yaşadıktan sonra (ki oralar favori kısımlarım oldu) başka bir krallığın askerliğini yapan Kazi ile, Ballengerların oraya geliş amacımız olan büyük bir katili yakalamak için bazı ipuçları arıyoruz. Her bölüm sonunda yazar doğru kelimeleri seçerek bir sonraki bölümü okumaya sizi ikna ediyor ve bir bakıyorsunuz ki bir sürü sayfa okumuşsunuz. Jase'in Kazi'ye olan kibarlığı, Kazi'nin ne olursa olsun o güçlü duruşundan taviz vermeyisi ve ikisi arasındaki çekim... çok güzeldi. Aklımızda krallıkların sonunun ne olacağına dair birçok soruyla, ve son bölümdeki "NE!?" dediğim kısım ile de kitabı bitiriyoruz. Benim için oldukça güzel bir maceraydı. Hemen 2. kitaba geçiyorum çünkü benim biraz daha Jase ve Kazi sahnesine ihtiyacım var. Bu kitapta azıcık vardı ve maalesef gözüm doymadı. Umarım sizde okuyunca en az benim kadar seversiniz. Sağlıklı kalın, hoşçakalın.
• ANNA KARENİNA •
Selam ☻ Tolstoy dan okuduğum ilk kitap aynı zamanda bir baş yapıt olan Anna Karenina yorumu ile karşınızdayım. Konusu şöyle;
...
“ Güzelliği ve nezaketiyle çevresinde hayranlık uyandıran Anna Karenina’nın mutsuz ve monoton bir evliliği vardır. Üst düzey bir devlet memuru olan kocası Aleksey Aleksandroviç ile evliliğinde tek tesellisi oğludur.
Evet, Dedikten Sonra Yorum
Taylor Jenkins Reid ile ilk tanışmam Evelyn Hugo'nun Yedi Kocası ile oldu. Yazarın dili o kitapta beni içine almış,duygudan duyguya geçirmiş,yazarın diğer kitaplarını merak etmeme sebep olmuştu. İkinci okuduğum kitabı da bu oldu. Kitabın konusunu vermeyeceğim. Çünkü zaten 1000k'da mevcut. Neyse efenim velhasıl kelam daha da uzatmadan yorumuma geçeyim.
Ben kitabı çok sevdim. Bazı yerleri gözüm dolarak okudum. Lauren ve Ryan'ın ilişkişi o kadar bir yerlerden tanıdıktı ki kitap hemen sardı sarmaladı beni. Lauren'ın ailesi çok samimi ve içtendi. Zorluklara karşı beraber göğus germeleri birbirlerinin yanlarında olmaları onlarla sıcak bir bağ kurmamı sağladı. Sanki gerçek hayattan birebir yaşanan bir hikayeyi dinliyor gibiydiniz ama bunu okuyarak yapıyordunuz ve bu çok daha keyifliydi.
Sonunda ne olacağını tahmin etmek karakterlerin kararsızlıkları yüzünden kafanızı karıştıyordu. Ama yinede olması gereken son ile bitti diye düşünüyorum ben. Eğer aşk-aile temalı kitapları seviyorsanız keyif alarak okuyacağınız bir roman olacaktır.
Kitaba Puanım:9/10
Hoşçakalın, kitapla kalın.
XOXO
#GüncedeYelizinkitapyorumu
#okudumbitti
Fyodor Mihayloviç Dostoyevski
İnsancıklar
"Bir sürü şerefli insan var, emeklerinin karşılığını alamasalar da,kimseye boyun eğmeyen, kimseden ekmek istemeyen insanlar var."
"Sen ne dersen de iki gözüm; toplumun yoksul insana saygısı yoktur."
Herkese merhaba kitap dostları #bizehergünklasik ekibi ile güzel bir kitap okudum Dostoyevski 'nin 24 yaşında yazdığı ilk eseri olan İnsancıklar, o dönemin Rusyası' nın halini gözler önüne seriyor.
Uzaktan akraba olan Varvara ile Makar Alekseyeviç'in arasında ki mektuplaşmalar öyle güzel öyle naifti ki duygu yoğunluğu her satırda hissediliyordu. Makar' ın yoksulluğu, Varvara'nın tek başına hayata tutunma çabası, birbirine destek olmaları çok güzeldi. Kesinlikle tavsiye ederim kitapla kalın hoşçakalın dostlar
Merhabalar!
Harika bir kitap önerisiyle geldim bugün. Biraz önce bitirdim ve çok etkilendim. Mitolojiye yoğun bir ilgim var; en çokta Yunan mitlerine. İlk defa İskandinav mitleriyle alakalı bir roman okudum ve bu da favorim olacak gibi.
Alfakitap’ın Efsaneler ve Mitler kitabından biraz bakındım İskandinav mitolojisine ve bu kitabı öyle okudum. Aslında buna gerek yoktu, çünkü eserin başında karakterleri tanıtan ve bilgi veren bir alan mevcuttu, ama ben yine de daha fazla bilgi edinmek için inceledim biraz.
Kısa kısa, ama içi dopdolu ve zevkli hikayelerden oluşuyor bu eser. En baştan en sonuna kadar ilginç bir maceraya sürüklüyor bizleri. Başta ne kadar karmakarışık görünse de daha sonra gözüm alıştı bu kelimelere ve heyecanla okudum.
Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu ve diğer eserlerini de listeme aldım. Sürükleyici bir dili ve akıcı bir anlatımı var. Thor, Odin ve Loki gibi güçlü isimler görmek ve fantastik bir kurguya kapılmak isterseniz mutlaka okuyun derim.
Hoşçakalın, sevgiyle ve kitaplarla kalın.
303 syf.
8/10 puan verdi
Bir kitabın rafında olgunlaşmasına inanırım ben o rafta biraz toz yutacak, arkasına önüne yaslanacak destek bulacak yani biraz pişecek demek istediğim. Albert Camus'un Veba kitabına: yazarın okuduğum ilk kitabı olmasına karşın gözüm alışmadan, benimsemeden direk başlamış bulundum. İlk başlarda yaşadığımız şu zor günleri de baz alarak söylüyorum ki iyi oldu dedim kendi kendime yalnız kitapta ilerleyemedikçe o tıkanıklık hali beni inanılmaz sıktı. Kitabı bitireceğim zamanı dört gözle beklemiş oldum. Yazarın dili kesinlikle kötü değildi yalnız akıcı ya da sürükleyici de değildi. Kitapta: Oran kentinde ölmeye başlayan farelerin bir hastalık belirtisi taşıdığından şüphelenen Doktor Rieux, gereken testleri uyguladığında Veba olduğu anlar ve gün geçtikçe insanlara da bulaşmaya başlar. Kent bu hastalıkla nasıl başa çıkar? Devlet büyüklerinin buna tepkisi ne olur? Bir salgın insanları nerelere sürükleyebilir? Bunu bir doktorun bakış açısı ile yansıtmak bence en doğru karar olmuş, tarafsız ve yalın. Olabildiğince durağan ilerleyen kitabımda üzülmediğim yer, içimin parçalanmadığı an olmadı diyebilirim. Benim için bu kitabı okumak zamanı değildi belki de. Kesinlikle iyi bir irade ve psikolojiye sahip insanların okumasını öneririm. Ben öyle olmadığımı zaten biliyordum. Albert Camus'un yazı dilini sevdim ancak bu konu ile birleşince heyecanlanamadığın ve tekrara düştüğüm bir hal aldı. Yazarın yine de emeğine sağlık. Hoşçakalın.
Artık bana "Kitap" dediğin ..
Işte bu yılın ilk on listesine girecek bir kitap ..benim ilk on listeme tabii :)) çünkü size kitabı okuyun demeyeceğim ..
Şimdi kısaca şu an, yani kitap biter bitmez ne hissettiğimi anlatmak istediğim ve önüne geçilmez bir heyecan duyduğum için hesapsız kitapsız yazıyorum ..bazı kitaplar vardır ki üzerinden zaman geçmesi gerekir demlenmesi için
